Tarih pek çok insan için gizemli, ilgi çekici ve heyecan dolu bir yolculuk. İnsanlık olarak bu küçük mavi gezegen üzerinde ne kadarlık bir zaman diliminde yaşadığımız hala bir muamma. Ancak kesin olan bir şey var ki, insanlık olarak yaşadığımız süre boyunca doğanın sunmuş olduğu nimetlerden de faydalanarak çok sayıda eser bırakmışız. Her daim farklı diyarları keşfetmek için hazır bekleyen gezginler ise insanlığın bu eserlerinin peşinde yolculuklara sürükleniyor. Dünyanın farklı noktalarında hepsi birbirinden değerli görülmesi gereken binlerce eser bulunuyor ve tabi ki, Türkiye’de bu durumdan uzak değil. Yakın dönemde yurt dışına çıkmak için fırsatı olmayanlar ya da uzun yol kat etmeden tarihin ve doğanın büyüleyici kapısını aralamak isteyenler için Türkiye’den tarihe yolculuk yapabileceğiniz yerleri kısaca listeledik. 

Pamukkale 

UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan yerlerden biri olan Pamukkale doğanın Türkiye coğrafyasına armağan ettiği en güzel yerlerden biri. Bembeyaz görüntüsü ile pamuktan yapılmış bir kaleyi anımsatan bu yer bu dünyadan değil de çoçukluğumuzda dinlemekten oldukça hoşlandığımız masallardan fırlamış bir diyar gibi. Pamukkale, görüntüsü ve binlerce yıllık oluşum hikayesi ile yalnızca yurt içinden değil dünyanın farklı noktalarından insanları ağırlıyor. Ayrıca civarda yer alan şifalı su kaynakları romatizmal rahatsızlık yaşayanların burayı tercih etmelerinde oldukça büyük bir etken. 

Nemrut Dağı

Kommagene Kralı Antiochus’un mezarının bulunduğu Nemrut Dağı’da tıpkı Pamukkale gibi tüm dünyadan ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Yaklaşık 15 dakikalık bir tırmanış sonrasında çıkabileceğiniz dağ aynı zamanda dünyanın en güzel gün doğumu manzaralarından birine tanıklık edebileceğiniz bir nokta. Eğer tarihe biraz olsun ilginiz varsa Türkiye sınırları içerisinde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor Nemrut Dağı. Binlerce yıllık heykellere düşen güneşin son ışıkları ile maceranızı ölümsüzleştirecek eşsiz kareler yakalamanız mümkün. 

Divriği Ulu Cami

Sirada Anadolu’daki en dikkat çekici Selçuklu mimarisi örneklerinden biri olan Divriği Ulu Cami var. Öyle ki, bu cami UNESCO’nun hazırlamış olduğu dünyanın beş yüz mimari başyapıtı listesinde yer alıyor. Ayrıca UNESCO’nun listesine Türkiye’den ilk kabul edilen yer olma özelliğini de elinde bulunduruyor. 1229 yılında Mengücekli Beyi Ahmed Şah tarafından yaptırılan cami tarihe ve mimariye ilgisi olanların mutlaka görmesi gereken noktalardan bir tanesi. 

Hattuşa

Çorum’un Boğazkale ilçesinde bulunan Hattuşa, dünyanın ilk anayasası, kadın hakları ve gelişmiş adalet sistemini yaratmış, Anadolu’nun en eski ve en köklü uygarlıklarından Hitit Devleti’nin başkenti olarak biliniyor. Hattuşa, tarih meraklılarının başını döndürebilecek bir mekan. Bunun nedeni, bölgenin 5 bin yıl öncesine kadar uzanan köklü geçmişi. 1986 yılından beri UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde yer alan bu bölge aynı zamanda çevresinde korumayı başardığı doğal alanı ile de dikkat çekiyor. Bölge, “Hititler, Frigler, Medler, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar” gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve her birinden günümüze izler taşımayı da başarmış. 

Ksantos ve Letoon Antik Kentleri

Fethiye yakınlarında bulunan Ksantos (Xanthos), Antik dönemde Likya’ya başkent olarak ev sahipliği yapmış bir alan. Hemen yanında ise gene aynı dönem içerisinde oldukça büyük öneme sahip olan Letoon şehrinin kalıntıları bulunuyor. Letoon ismini Zeus’tan hamile kalan ve güzelliği ile tüm diyarlarda anılan bir kızdan alıyor. Buraya ulaşım sağlamak için öncelikle Fethiye’ye gitmeniz oradan da yaklaşık 45 km’lik bir yolu kat ederek Kınık köyüne ulaşım sağlamanız gerek. Antik dönemin mitolojik hikayelerine ve tarihe ilginiz varsa kaçırılmayacak bir yolculuk vaat ediyor Ksantos ve Letoon antik kentleri. 

Çatalhöyük Neolitik Kenti

Günümüzden yaklaşık olarak 9 bin yıl önce kurulan ve Orta Anadolu’da yer alan Çatalhöyük Neolitik Kenti dönemin en önemli merkezlerinden biri olması ile biliniyor. Dünya’nın en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Çatalhöyük, insanlık tarihinde tarımın başladığı noktalardan bir tanesi. Yaklaşık 9 bin yıl kadar önce dönemin en büyük yerleşim noktalarından biri olduğu düşünülüyor. 

Truva Antik Şehri Çanakkale

Truva veya Troya, Kaz Dağı eteklerinde, Çanakkale sınırları içinde yer alan önemli bir tarihi kent. Tarihin en önemli arkeolojik buluntularından biri kabul edilen Truva kalıntıları Alman arkeolog Heinrich Schlieman tarafından gün yüzüne çıkarılmıştır. Aynı zamanda Truva Antik Kenti de Türkiye’den Dünya Mirası Listesinde yer alan yerler arasında bulunuyor. Bütün bir hikayeyi okuduktan ya da izledikten sonra bu antik kenti patikaları arasında yürümek çok daha farklı bir deneyim sunuyor. 

Efes Antik Kenti

Tarihi bir yolculuktan söz edip de listemizde Efes Antik Kentine yer vermeseydik baştan sona yanlış bir liste olurdu sanıyoruz. İzmir’in Selçuk ilçesi içerisinde bulunan Efes Antik Kenti’nin temelleri ilk kez M.Ö 9000’li yıllarda atılmış. Elbette ilk dönemlerinde bizim bildiğimiz Efes görüntüsünden oldukça uzakmış ancak bu durum sonraki dönemlerde de popüler bir yerleşim merkezine neden olmuş. Efes Antik Kenti içerisinde bir de Dünyanın 7 Harikasın’dan biri olarak kabul edilen Artemis Tapınak’ı yer alıyor. 

Türkiye’de tarihin derinliklerine büyülü bir kapı açan harika noktalara en kısa sürede seyahat etmek için en uygun otobüs biletlerini NeredenNereye.com üzerinden satın alabilirsiniz. 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin