Nisan ayı geldi, hoşgeldi… Artık güzel havalar iyiden iyiye kendi göstermeye başlayacak. Hava koşullarını takip etmek gezginler için oldukça önemli. Bahar ise en sevdiğimiz mevsim diyebiliriz. Doğanın yeniden canlanmaya ve kendini göstermeye başladığı bu dönem, insanlarında enerji dolu daha canlı bir havaya bürünmesini sağlıyor. Yıl içerisinde yoğun çalışma temposu ile birlikte kendimizi yollara atıp, bilinmedik diyarları keşfetmek için pek fazla fırsatımız olmuyor. Ancak gene de elimize gecen kısa tatil fırsatlarını değerlendirmemek için hiçbir neden yok. Tek ihtiyacımız olan, bizi fazla yol yorgunluğuna çekmeyecek ve stresten olabildiğinde uzaklaşmamızı sağlayacak bir rota keşfetmek.

Sıkı bir gezgin olarak çevrenizde yer alan bütün lokasyonlara gittiğinizi düşünebilirsiniz ancak bu kadar emin olmamalısınız. Türkiye, sahip olduğu doğal güzellikler, tarihi birikim, farklı kültürel yapılar için kısa süreli tatiller adına biçilmiş kaftan diyebiliriz. Çanakkale’de yer alan ve yerleşimcilerinin yalnızca çok bir kısmını yerel halkın oluşturduğu  Adatepe Köyü’nü duymuş muydunuz?

Adatepe Köyü, Çanakkale’de Kaz Dağlarının eteklerinde küçük bir kaçış noktası burası. Şimdilik pek fazla insanın haberdar olduğunu söyleyemeyiz bu nedenle tatilinde biraz huzur arayanlar için en uygun dönemlerini yaşıyor. Eğer çeşitli seyahat yazılarını takip ediyorsanız mutlaka birkaç kez “Avrupa’nın en güzel 5 köyü” gibi yazılara denk gelmişsinizdir. Listeye, Adetepe’nin de dahil edilmemesini şiddetle kınıyoruz. Çanakkale’nin bu köyü, mavi ve pembe renkler süslenmiş camları ile masallarda tasvir edilen kırsal doğadan pek de farklı. Hemen hemen hepsi restore edilmiş bu şirin evler, Arnavut kaldırımlı sokaklar, tarihi kahvehaneler, hamamlar ile birlikte kesinlikle görebileceğiniz en güzel köylerden bir tanesi. Bu güzelliği yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada duyulmuş olacak ki, pek çok yabancı ülkeden burada bir ev satın alan  mümkün. Bu nedenle köy halkı içerisinde yerli insan sayısı bir hayli düşük kalıyor. Açık deniz manzarası ve el değmemiş doğası ile pırıl pırıl bir yer Adatepe. Üstelik saklı bir cennet olan bu güzel köyün tarihi Truvalılara kadar uzanıyor.

Taş Harika Restore Edilmiş Evler

Adatepe’ye gitmek için pek motivasyon kaynağı bulabilirsiniz elbette. Ancak köyün en güzel yanlarından biri sit alanı olarak ilan edilmesinden sonra koruma altında kalması nedeni ile doğasını tamamı ile koruyabilmiş olması. Bunun yanında tarihi köy evlerinin ince işçilikle harika bir şekilde restore edilmesi ile ortaya çıkan şahane görüntü. Köyde 80’in üzerinde restore edilmiş ev koruma altında. Aslına uygun olarak, renkli şekilde restore eden köy evleri gerçekten korumaya değer. Yerli ve yabancı insanlar bu köyden ev almışlar ve özellikle yılın belirli dönemlerinde burada huzurlu bir hayat sürüyorlar. Köyde Anıtlar Kurulu’na ait toplamda 250 evin bulunduğu bu köyde hala restore edilmemiş evler bulunuyor. Böylesine huzur dolu bir köyde ev almak için hala geç sayılmaz.

Köyün kendine has taş yollarını yavaşça aşmak, baharda renklenen doğanın içinde kaybolmak, bol bol fotoğraf çekerek anılarınızda olan tazeliğini korumak da Adatepe’ye gitmek için sizi motive edecek nedenler arasında. Özellikle gezi sırasında oluşan yorgunluğunuzu atmak için çınar ağaçlarının altına kurulmuş kahvehanede Türk kahvesi içmek stres dolu günlerden biraz olsun uzaklaşabilmek için harika bir seçenek sunuyor.

Adatepe’de Neler Yapabilirsiniz?

Elinize geçen ilk tatil fırsatını değerlendirip yollara düşmeye karar vermişseniz Adatepe’yi ziyaret etmeye hazırsınız. Sessiz ortamı, temiz havası ile huzuru yakalamanızı sağlayacak bu köye vardığınızda biraz dinlendikten sonra hiçbir detayı atlamadan yavaşça köyü gezmeniz harika bir başlangıç olacaktır. Taş evlerin sıra sıra konumlandığı sokaklarda yürüyün ve her adımda yakaladığınız muhteşem anları ölümsüzleştirin.

Dinlendiğiniz bir gecenin sabahında güneşin ilk ışıkları ile birlikte güne merhaba yürüyüşü yapın. Temiz havanın her zerresini hissedeceğiniz bu kısa yolculuğun yorgunluğunu üzerinizden atmanın en kolay ve güzel yolu, yerel halka misafir olarak gerçekleştireceğiniz bir kahvaltı olabilir. Kahvaltıdan sonra köyü yeniden gezmeye başladığınızda tam meydanda iki büyük çınar ağacı fark edeceksiniz. Bu iki çınar bir nevi köyün simgesi olmuş durumda aynı zamanda altın yer alan kahvehane yürüyüşlerden sonra dinlenmek için harika bir sığınak. Burada bulabileceğiniz doğal içeceklerin fiyatları da şehirdekilere nazaran çok çok ucuz. Biraz dinlendikten sonra gezinize devam etmeden yerel halkın sattığı folklorik ürünlerden satın alabilirsiniz. Zeytinyağından yapılan mis kokulu doğal sabunlar evinize götürmek isteyeceğiniz türden hediyelikler olabilir.

Gezinize köyde yer alan Taş Mektep ile devam edebilirsiniz. 1943 yılında kurulan ve 1996 yılına kadar köyün okulu olarak kullanılan bu yapı bugün sanat işlerinin yapıldığı bir atölyeye dönüştürülmüş durumda. Taş Mektep’te yerel halkın katkısı ile ortaya çıkan ürünleri gezdikten sonra köyün 200 metre kadar ilerisinde bulunan Zeus Atları’na çıkmayı unutmayın. Yaklaşık 800 m ileride de Zeus’a adakların sunulduğu bir alan bulunuyor. Hazır buraya kadar gelmişken görmeden dönmek olmaz. Ayrıca köyün en güzel manzarası da bu tepeden görülüyor.

Adatepe’ye vakit kaybetmeden seyahat etmek için Metro Turizm, Çanakkale Truva gibi firmaların en uygun otobüs biletlerini NeredenNereye.com üzerinden satın alabilirsiniz.

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin