Evet, haftalık olarak mevsimlerin bir sanat sergisi açtığı ülkemizin farklı bölgelerini gezmeye devam ediyoruz. Bu hafta doğunun adı pek duyulmamış güzelliklerinden Van’dayız. Öncelikle şehir hakkında genel bilgiler ile başlayalım. Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan şehri Van, istatistik rakamlarına göre ülkenin en nüfus yoğunluğu sıralamasında 19. Sırada yer almaktadır. 2017 verilerine Van’da bir milyonun üzerinde kişi yaşıyor. Ülkenin en doğu kıyılarında konumlanmış olan bu ilimizde potansiyel olmasına karşın ne yazık ki, gelişim açısından yeterli başarı sağlanamadığından göç veren iller arasında. Buna rağmen Doğu Anadolu Bölgesinin en kalabalık ili olma özelliğini taşıyor. Türkiye, dünyada bir hayli kısıtlı olan tatlı su kaynakları bakımından küçük çaplı bir cennet sayılabilir, bu kapsam ülkenin en değerli ve en büyük tatlı su göllerinden biri olan Van Gölü bu ilin topraklarından barınmakta. Hem görkemli büyüklüğü hem de kültürel ve doğal değerleri ile Van Gölü, Türkiye’deki gezginlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden bir tanesi. Bu devasa göl zaman içerisinde kendine ait efsanelere de konu olmuş. Şimdilerde pek gündemde yer almıyor olsa da bir dönem için Van Gölü canavarının bir hayli popüler olduğunu söylemek mümkün. Etrafı dağlarla çevrili olarak doğal bir çöküntü konumunda bulunan bu devasa göl özellikle kışın dondurucu soğuklarının ve sert kar yağışlarının ardından baharın taze suları ile yenilendiğinde, toprağa düşen parlak güneş ışıkları ile birlikte benzersiz görüntülere ev sahipliği yapıyor. Başkale, Çaldıran, Erçiş, Tuşba, Muradiye, Çatak, Gürpınar gibi ilçelerinin yanında küçük ilçeler ile birlikte şehrin 13 ilçesi bulunuyor. Van, 2014 yılında büyükşehir statüsü kazandı ve kendi içerisindeki gelişimine daha hızlı şekilde devam ediyor.
Anadolu, eski Mezopotamya medeniyetlerinin kalıntıları, uzanan kolları ve eski Anadolu medeniyetlerinin mirası ile birlikte günümüzde tarihin tozlu sayfalarına ışık tutan bir bölge. Tarihin ne kadar derine indiğini saptamak oldukça zor. Bunun en güzel örneği son dönemde ortaya çıkarılan Göbeklitepe kalıntılarının tüm antropolojik bilgilerimizi baştan yazması. Özellikle Doğu Anadolu medeniyetlerine ev sahipliği yapan Van şehri için de tarihinin M.Ö 5000’li yıllara kadar uzandığını kolaylıkla söyleyebiliriz. Ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden kalan miras sarp kayalıklarla çevrili bu şehrin kültürel bir mirasa ev sahipliği yapmasına da olanak sağlıyor. Türk ve dünya tarihinin en büyük kaşiflerinden biri olan Evliya Çelebi’nin de eserlerinde yer alan Van, geçmişine uzanan halk efsaneleri ve Büyük İskender’in dahi anıtlarını bıraktığı toprakları ile tarihte oynadığı rolü gözler önüne seriyor. Eski Anadolu medeniyetlerinin ardından Türklerin hakimiyetine giren topraklar, Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra verilen onurlu mücadeleler ile Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarına kazandırılmış.
Van’da sosyal ve ekonomik yaşamın temelleri büyük oranda hayvancılığa dayanıyor. Topraklarının büyük çoğunluğunun engebeli arazilerden oluşması ve ikliminin çok sert hava koşulları içermesi nedeni ile tarım alanları oldukça kısıtlı. Bu nedenle özellikle büyükbaş hayvancılığın yaygın olduğu Van’ın yöresel lezzetlerinde de bunun etkisi görülüyor.
İçerikteki Konular
Van’da Gezilecek Yerler
Bir şehri ya da ülkeyi ziyarete ettiğinizde seyahatinizi etkileyen en önemli unsurlardan biri de elbette ki, hava koşulları oluyor. Van’ın gezilip görülecek yerlerini kısaca tanıtmadan önce bölgeye hangi mevsimde gidilmesini daha uygun olacağını belirtelim. Karasal iklim kuşağında yer alan ve yükseltisi fazla olan bu topraklara yolculuk düzenlemek için bahar mevsiminin son dönemi ve yaz mevsimi ideal olacaktır. Özellikle ülkenin batı yakasından gelenler için kışı korkutucu soğukları sorun yaratabilir.
Van Kalesi
Bu tarihi anıt zaman içerisinde Van şehrinin tarihi sembolü haline gelmiştir. Şehir merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bulunan kalenin M.Ö 9. Yüzyılda Urartu kralı I. Sarduri tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. Uzun süre Urartu medeniyetine başkentlik yapmış olan Tuşpa şehrine ait olan bu kale içerisinde aynı zamanda dönemin kralı ve önemli isimlerinin anıt mezarları bulunmaktadır. Tarihe ilgi duyanları cezbeden çivi yazılı kitabelerin anıt mezarların bulunduğu alanda yer aldığını belirtmekte fayda var.
Hoşap Kalesi
Van’ın Gürpınar ilçesinde bulunan bu kale şehir merkezine yaklaşık 60 km’lik bir uzaklıkta yer almaktadır. 1600’lü yıllarda Mahmudi Süleyman tarafından yaptırılan kale günümüze kadar oldukça iyi şekilde korunmayı başarmış tarihi eserlerden bir tanesidir. Kalenin içerisinde dönemin motiflerini ve mimari anlayışını yansıtan mescit, han, hamam ve sarnıçlar yer alıyor.
Çavuştepe Kalesi
Van şehri için, “kaleler şehri” ifadesini kullansak abartmış olmayız. Van’ın Çavuştepe ilçesinde yer alan bu kale şehre pek yakın olmasa da Van tatili için zaman ayıranların görmesi gereken yerlerden bir tanesi. Urartuların ikinci kralı tarafından yaptırılan bu kale özellikle tarihe ve eski Anadolu medeniyetlerine ilgi duyanları kendine çekiyor.
Van Gölü
Sadece Türkiye’nin değil aynı zamanda dünyanın da en büyük tatlı su göllerinden biri olan bu göl şehrin en büyük sembolü konumunda. Doğanın bu armağanı yerel halkı öylesine etkilemiş ki, göl hakkında bir çok efsane de bulunuyor.
Akdamar Adası ve Kilisesi
Van seyahatiniz sırasında mutlaka görmeniz gereken yerlerden biridir, Akdamar Adası ve Kilisesi. Van Gölü üzerinde yer alan en büyük ikinci ada olan bu yer hem doğal güzelliği ile hem de efsanelere konu olmuş tarihi yapısı ile son derece dikkat çekici bir yer.
Peri Bacaları
Van’ın Başkale ilçesinde bulunan ve halk arasında şehrin “Vanadokya” şeklinde adlandırılmasına neden olan Peri bacalarıdır. Binlerce yıllık doğal evrimin bir mirası olan bu eşsiz yapılar en az Kapadokya’da yer alan peri bacaları kadar ilgi çekici görüntüler sunuyor.
Muradiye Şelalesi
Van’ın Muradiye ilçesine bağlı Karahan köyünde yer alan bu şelale, yaz aylarında şehre seyahat etmiş olan ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerlerinden biri. Berrak suları ile çağlayarak akan bu şelale şehrin gezilecek yerlerini görmek için harcadığınız efordan sonra dinlemek için harika bir seçenek sunuyor.
Van yolcularının aynı zamanda, “Şeytan Köprüsü, Yedi Kilise, Van Kedi Evi, Hüsrev Paşa Cami, Erçek Gölü” gibi şehirde yer alan diğer önemli ziyaret noktalarını görmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz. Bir şehre seyahat ettiğinizde yalnızca gezilecek yerlerinde vakit geçirmek yeterli olmuyor, bölgenin yöresel lezzetlerinin tadını çıkarmak da son derece önemli elbette. Van yolcularının dönmeden önce, “ayran aşı, virik, sengeser, murtuğa, Van çöreği, ekşili, yoğurtlu köfte ” gibi yöresel lezzetlerin keyfini çıkarmalarını tavsiye ediyoruz.
Van’a en kısa zamanda bir seyahat düzenlemek için yolculuğunuza NeredenNereye.com üzerinden Vangölü Turizm gibi köklü firmaların en uygun Van otobüs biletlerini alarak başlayabilirsiniz.