Türkiye, binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bir coğrafya. Bu durum geçmişten günümüze medeniyetlerin izleri bizlere taşımasına olanak sağlıyor. Yurdumuzun batısından doğusuna tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu olması bizler için gezip görmek, keşfetmek için harika seçenekler sunuyor. Bu tarihi yapıların içerisinde köprüler de bir hayli önemli yer tutuyor. Geçtiğimiz günlerde dünya tarihine tanıklık eden birbirinden harika köprüleri listelemiştik. Bu yazımızda ise Türkiye tarihine tanıklık eden harika köprüleri kısaca listeliyoruz. 

Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü 

Osmanlı döneminin tartışmasız en büyük isimlerinden biri olan Mimar Sinan tarafından 16. yüzyılda tamamlanan Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü, yapımından bu yana ayakta durmaya devam ediyor. Bu harika köprü 4 ayrı bölüm ve 28 kemerden oluşuyor. Mimar Sinan’ın alanında olan uzmanlığını gösteren önemli yapıtlarından biri olan bu köprü dönemin kervan yolları üzerinde yer alıyor. Uzun yıllar önce bir restorasyon çalışmasına ev sahipliği yapan bu köprü aynı zamanda ilçenin sembollerinden bir tanesi. 

Alaeddin Keykubad Köprüsü 

220 metre uzunluğunda olan bu köprü Antalya ilimizin sınırları içerisinde bulunuyor. Kemerli yapısı ile dönemin mimari anlayışını sergileyen köprü ziyaretçilerin yoğun ilgisini görüyor. Antalya‘nın Serik ilçesinde bulunan köprü bugün hale yöre halkı tarafından sıklıkla kullanılıyor. Dirsekli mimari yapısı ile oldukça hoş bir görüntü sunan köprü zaman içerisinde ilçenin sembollerinden biri haline gelmiş. Üstelik uzun bir tarihe geçmişe sahip olmasına karşın bugün hala son derece dayanıklı şekilde ayakta durduğunu söylemek mümkün. Elbette Antalya gibi turizm merkezi olan bir şehirde köprüyü dünyanın farklı noktalarından gelen yabancı turistler de sıklıkla ziyaret ediyor. 

Çifte Köprüler 

Artvin muhteşem doğası ile kelimenin tam anlamı ile ülkemizin cennet köşelerinden bir tanesi. Karadeniz’in bu saklı cennetinde yer alan Arhavi ilçesinde “Çifte Köprüler” ismiyle anılan harika bir köprü bulunuyor. 18. yüzyılda molozlarla inşa edilen bu köprü cumhuriyet döneminde restore edilerek yeniden turizme kazandırılmış. Yapıldığı tarihten itibaren yerel halka ve ziyaretçilere hizmet sunan köprü bugün şehrin sembol yapılarından bir tanesi konumunda. Karadeniz’in yeşili ve maviyi buluşturan enfes doğasına uyum sağlamış olan bu köprü Artvin ziyaretçilerinin mutlaka görmesi gereken eserler arasında gösteriliyor. 

Malabadi Köprüsü 

Artukoğulları döneminde Timurtaş Bin İlgazi tarafından yaptırılan Malabadi Köprüsü, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yer alıyor. 12.yüzyılda Selçuklu Devleti’nin bölgede hüküm sürdüğü zamanlarda yapılan bu köprü o dönemden günümüze miras kalmış en değerli Selçuklu mimari eserleri arasında gösteriliyor. Malabadi Köprüsü aynı zamanda dünyanın bugüne kadar yapılmış, en geniş kemer açıklığına sahip taş köprüsü olarak da anılıyor. Mimari açıdan düşünüldüğünde bu son derece zor bir yapıt olarak anılmasına neden oluyor. Köprü üzerinde yer alan güneş, aslan gibi figürler mimari güzelliğini tamamlarken ziyaretçilerin konaklayabilmesi için her iki ucuna da birer oda inşa edilmiş. 

Dicle Köprüsü 

Halk arasında, “10 Gözlü Köprü” olarak bilinen Dicle Köprüsü, Diyarbakır’ın Sur ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Mervaniler zamanında hükümdar Nizamüddevle Nasr tarafından yaptırılan köprünün, zaman içinde birçok kez restore edilerek kısmen değiştiği düşünülüyor. Silvan ya da Mervani isimleriyle de bilinen köprü bugün Diyarbakır önemli sembol yapılarından biri olarak gösteriliyor. Dicle Köprüsü 178 metre uzunluğunda ve 5.8 metre eninde olduğundan geçmişten günümüze köprü üzerinden ulaşım sağlamak son derece basit. 

Tunca Köprüsü 

Edirne’nin Odunpazarı ilçesinde Tunca Nehri üzerinde kurulmuş olan köprü, “Ekmekçizade Ahmed Paşa Köprüsü” olarak da biliniyor. Köprü, dönemin ünlü mimarlarından olan ve Osmanlı topraklarına çok sayıda eser kazandıran Sedefkar Mehmet Ağa tarafından yapılmış. 11 ayak ve 10 kemerden oluşan bu köprü yakın tarihte, 2008 yılında yaşanılan sel felaketi nedeniyle hasar aldı. Ancak hemen ardından başlatılan restorasyon çalışmaları ile günümüzde oldukça sağlıklı şekilde nehir üzerinden ulaşım sağlanabiliyor. 

Taş Köprü 

Dördüncü yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırılan Taş Köprü, Adana’nın Seyhan ilçesinde yer alıyor. 319 metre uzunluğunda ve 13 metre yüksekliğinde olan bu köprü asırlar boyunca Roma’nın önemli bağlantı noktalarından biri olmuş. Öyle ki; Anadolu’ya geçişteki en önemli noktalardan biri olarak tarih kitaplarında kendisine yer bulmuş. Bu göz alıcı köprü, dünyanın bu büyüklükte inşa edilen en eski köprüsü olarak kabul ediliyor. 

Varda Köprüsü 

Halk arasında “Koca Köprü” olarak bilinen bu yapı Adana’nın Karaisalı ilçesinde yer alıyor. Osmanlı Hükümdarı 2. Abdülhamit ile Alman İmparatoru Kaiser Wilhem tarafından inşa edilen köprü 99 metre yüksekliğinde ve 172 metre uzunluğunda. James Bond serisinin Skyfall filminde kullanılması ile daha da dikkat çeken yapı Adana halkı ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. Mimari açıdan son derece değerli olan bu köprü, sağladığı büyük ulaşım kolaylığı nedeniyle bölgenin vazgeçilmez yapılarından biri konumunda. 

Palu Köprüsü 

Elazığ’da Murat Nehri üzerinde yer alan Palu Köprüsü, Türkiye’nin ikonik tarihi yapılarından biri. Köprünün kesin olarak hangi tarihte yapıldığında dair kesin bir kayıt bulunmamasına karşı mimari olarak incelendiğinde uzman görüşleri Roma dönemine ait olduğunu vurguluyor. Köprü, dönemin en önemli ticaret yollarından biri olan İpek Yolu üzerinde kurulduğunda eskiden “İstanbul’u Bağdat’a Bağlayan Köprü” olarak da anılıyormuş. 

Ülkemizin en değerli köprülerini en kısa zamanda ziyaret etmek için Türkiye’nin her yerine en uygun otobüs biletlerini NeredenNereye.com üzerinden satın alabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin