Londra, İngiltere’nin ve dünyanın en önemli konumlarından biri olan bir şehirdir. Aynı zamanda günümüz bilgilerine göre İngiltere’nin en kalabalık şehri olma özelliğini taşıyor. Büyük Britanya Adasının güneydoğunda Thames Nehri kenarında kurulu olan bu şehir tarih sahnesinde daima cazibe merkezi, göz önünde olan şehirlerinden biri olmuş bir nokta. İngiltere gerekli tanıtım çalışmaları ile tarih ve kültür birikiminden faydalanarak Londra’yı tam anlamı ile bir fenomen haline getirmiştir. Şehrin geçmişinin son derece zengin olması da bunda bir hayli etkili elbette. Bu nedenle şehir yıl içerisinde dünyanın farklı noktalarından milyonlarca insana kapılarını açıyor ve ev sahipliği yapıyor. Her ne kadar tüm dünya tarafından bu denli bilinen bir şehir olsa da Londra’nın da gizli kapıları var elbette. Biz de yakın zamanda Londra’ya bir yolculuk düşünen gezginler için şehrin bilinmeyenlerini kısaca derledik.

Big Ben kulesi aslında yok

“Londra” dedik, bunu okur okumaz aklınıza Big Ben kulesi geldi öyle değil mi? Böyle bir kule aslında yok. Evet, modern teorik fizik kitaplarından alınmış bir cümle gibi oldu biraz. Ancak gerçekte bütün olay basit bir karışıklıktan ve yanlış bilgilendirmeden kaynaklanıyor. Big Ben ismi görsel olarak kule ile öylesine özdeşleştirildi ki; herkes bu ismi kuleye ait sanıyor. Ancak aslında Big Ben ismi kulede yer alan devasa çana ait.

Bu kadar müze nasıl gezilir?

İngiltere’nin oldukça köklü bir geçmişe sahip olduğundan bahsetmiştik. Biliyorsunuz tarihi ve kültürel açıdan zengin olan şehirlerin bunu gösterebildikleri en önemli noktalar müzeler oluyor. Bir ülkenin turistler için birikim yaptığı değerli müzeler dünyanın farklı noktalarından milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamasına neden oluyor. Eğer yakın zamanda Londra’ya bir seyahat düzenlemeyi düşünüyorsanız bu konuda düşünmenize hiç gerek yok, çünkü Londra’da toplamda 2240’tan fazla müze yer alıyor. Şehirde yer alan müzeler, özel ilgi alanlarına yönelik olarak sınıflandırılmış ve bu sayede ziyaretçilerin ilgi duyduğu müzeleri kolayca bulması sağlanmış durumda.

Hayvan figürü görülen tabelalara dikkat

Londra’da gezintiye çıkmışken bir pub içerisinde birkaç kadeh bir şeyler içmek herkesin aklından geçiyordur. Peki, haritaya bile gerek duymadan pubları nasıl bulabilirsiniz? Oldukça basit bir yöntem var; Londra’da eski pubların tabelalarında hayvan figürleri bulunuyor. Bunun nedeni ülkede önceleri okuma yazma oranının çok düşük olması ve bu nedenle insanların pubları bulmakta zorluk çekmesiymiş. Daha sonradan bu alışkanlık bir gelenek haline gelmiş.

Kahvenizden vazgeçmek zorunda değilsiniz

Londra kültüründe çay oldukça yaygın olduğundan dolayı kahve şehirde iyi kahve yapan mekanların zor bulunduğu düşünülüyor. Elbette Londra gibi bir şehirde iyi kahve yapan elit mekanlarda var; Sonuçta bu insanlar tüm zamanını çay tüketerek geçirmiyor. Ancak fazla lüks mekanlardan uzakta kalıp da kahve içmek isteyenler biraz endişe edebilirler. Londra’da uygun fiyatlarla kaliteli kahveler içmeniz de mümkün. Şehirde yaşayan genç göçmenler bu alandaki fırsatları görmüş ve sağlam yatırımlar yapmış durumda.

Londra’nın merkezi

Dünya’nın merkezi tam olarak neresidir? Bu sorunun cevabını vermek bir hayli zor olsa gerek. Peki, Londra’nın merkezi neresidir? Bunun hakkında nasıl bir araştırılma yapıldı ya da bu sonuca nasıl varıldı bilmiyoruz ancak şehrin merkezinin St. Martin Kilisesinin içerisinde olduğu düşünülüyor. Onca yoldan sonra buralara geldim, hiç değilse Londra’nın merkezine ayak basayım diye düşünürseniz buraya gidebilirsiniz. Böylece bu güzel kiliseyi de gezmiş olursunuz.

Londra’nın en küçük polis istasyonu

Trafalgar Meydanı’na gittiğinizde orada oldukça küçük bir kulübe göreceksiniz. Bu kulübe geçmişte bu meydanda gösteri düzenleyen insanlar için inşa edilmiş bir polis kulübesi aslında. Elbette bu insanlar yapıldığı dönemde bu minik kulübe içerisinde bir polisin olduğunu ve kendilerini gözetlediğini bilmiyordu. Bugünse meydanda yer alan bu yapı şehir ve Trafalgar Meydanı için bir sembol halini almış durumda.

Tren istasyonu harika bir restoran  

Genelde aracınızı beklerken istasyonlarda atıştırmalık bir şeyler tüketmeye alışkınsınızdır diye tahmin ediyorum. Ancak Londra’da yer alan St. Pancras istasyonu alışılmışın biraz dışına çıkıyor. Burası oldukça şık bir restoran görünümde olmanın yanı sıra özellikle hazırladığı istiridyeler ile son derece ünlü bir yemek bölümü. İstasyona yolu düşen oldukça fazla sayıda insanın bu restoranı tercih ettiğini görebilirsiniz.

Zaman kaybetmeden Londra’ya seyahat etmek için yolculuğa NeredenNereye.com üzerinden en uygun uçak biletlerini satın alarak başlayabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin