Bugün Portekizin başkenti olan Lizbon topraklarına bir yolculuk düzenliyoruz. Lizbon, dünyanın diğer başkentleri ile karşılaştırıldığında hem yüz ölçümü hem de nüfus olarak gerçekten küçük bir kent. Ancak bu harika liman kenti ticaret hayatının canlılığı nedeni ile geçmişinde onlarca farklı kültür ile etkileşim içersinde bulunmuş ve bu nedenle günümüzde zengin bir kültürel birikime sahip olmuş durumda. Tarihinin ona bıraktığı miraslar, bir liman kenti olmanın kattığı doğal zenginlikle ile birlikte Lizbon yıl içerisinde çok sayıda gezgine kapılarını açan bir şehir olmuş.
Yüz ölçümü ve nüfusu diğer şehirlere oranla küçük olsa da Lizbon, Portekizin en büyük kenti ve nüfusu 550 bin civarında. Bu topraklara yapılan sömürge akımlarının da etkisi ile bugün Lizbon topraklarında yaşayan halkın oldukça büyük bir kısmı Katolik inanışına mensup. Tatil planları yapanların merak ettiği konulardan biri ise yerel dil oluyor. Lizbon’da resmi dil Portekizce ancak halkın büyük bir çoğunluğu rahatlıkla İngilizce konuşabiliyor bu nedenle iletişim kurmakta pek de zorlanmıyorsunuz. Bir diğer konu ise kentin yaşamış olduğu iklim şartları ve hangi mevsimde seyahat edebileceğiniz. Bir liman kenti olmanın avantajlarını sonuna kadar kullanan Lizbon’da ılıman iklim yaşanıyor, kışların da oldukça normal hava şartları sergilemesi nedeni ile Lizbon’a dört mevsimde rahatlıkla seyahat düzenleyebilirsiniz.
Avrupa kıtası olarak bilinen bölgenin en batı noktasında bulunan Lizbon, Tejo Nehri’nin Atlas Okyanusu ile buluştuğu koy üzerinde konumlanmış. Bu liman kenti Portekiz’in kazancının oldukça büyük bir kısmını üretiyor. Bu geçmişinden gelen bir gelenek olsa gerek. Tarihi boyunca ticaretin en canlı noktalarından biri olmuş ve bu özelliğinden günümüzde de vazgeçmiş değil. Şehirde refah seviyesi son derece yüksek diyebiliriz. Avrupa’da yer alan şehirde haliyle Avrupa Birliği’nin ortak para birimi olan Euro kullanılıyor ve aynı para birimini kullanan Avrupa’daki diğer tatil noktaları arasında fiyatların daha uygun olduğunu söylemek mümkün. Saat dilimi ülkemizden iki saat geride bulunan şehre yolculuk yapmak için vize gerekiyor. Yüz ölçümü küçük bu harika Avrupa kentini hakkı ile gezmek için 3-4 gün gibi kısa bir tatil süresi yeterli olacaktır.
İçerikteki Konular
Lizbon’da Gezilecek Yerler
Lizbon, tarihinde ticaretin en yoğun şeklinin yaşanmış olduğu bir şehir olmasının avantajı ile günümüze birçok kültürel miras taşımış durumda. Günümüz dünyasında Lizbon’a bir gezi düzenlediğinizde gezilecek görülecek oldukça fazla yere ev sahipliği yapıyor olduğunu göreceksiniz. Elbette bunların hepsini birlikte belirtmek pek mümkün olmuyor. Ancak gene de şehrin belli başlı gezi noktalarına değinelim.
Baixa, Lizbon’a geldiğinizde seyahatinize başlamak için oldukça uygun bir yer. Bu bölge hem tarihi noktaların hem de alışveriş merkezlerinin yoğunlukta olduğu bir bölge. Alfama ve Bairro Alto bölgeri ise Lizbon’da eğlence hayatının son derece canlı yaşandığı noktalardan arasında yer alıyor. Bu bölglerin tarihi güzelliklerinin ve turizm zenginliklerinin korunmasında Lizbon’un yerel halkının etkisi büyük. Çevrelerine ve kültürlerine son derece saygılı insanlar olduklarını belirtmek gerek. Lizbon şehrinin mutlaka görülmesi gereken anıt yapılarına, Vasco De Gama anısına yaptırılan Belem Kulesi, şehrin en güzel manzaralarını izleyebileceğiniz SaoJorge Kalesi ve mimari anıtların tutkunu olanların rüyalarını süsleyebilecek olan Jeronimos Manastırı yer alıyor. Ayrıca Lizbon’un en eski mahallesi olan Alfama’da kentin misafirlere son derece açık sıcak kanlı insanları ile kaynaşma fırsatı yakalayabilirsiniz. Bu bölgede yer alan Pedro IV Meydanı, Rua Augusto Caddesi kalabalığın arasına karışmak için son derece uygun. Ayrıca bir şehrin olmazsa olmazı müzeleri görmek için Gulbenkian Müzesi, Berardo Müzesi gidebilir, mimari zevki tatmak için Justa Asansörünü ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca şehrin ünlü Belem Pastanesine de mutlaka uğramak gerekiyor.
Lizbon’da Yeme – İçme
Aslında herkesin tahmin edebileceğini düşündüğümüz bir yemek kültürü var Lizbon’un. Bir liman kenti olmasının getirdiği etki ile mutfağında et ve deniz ürünlerinin son derece yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Elbette böyle bir yemek kültürü ve denizcilik birleştiğinde iyi şaraplar kaçınılmaz son oluyor. Chiado Barro ve Bairro Alto Lizbon’da mutlaka denemeniz gereken şarap türleri arasında yer alıyor. Buradaki restoranlarda mutlaka pasteis de bacalhau ve sonrasında sardinhas assadas, biftekten yapılan cozido a portuguesa ve harika bir fasulye yemeği olan feijoada denenmeli.
Dünyanın en güzel ve en renkli liman şehirlerinden biri olan Lizbon’a en yakın zamanda bir seyahat düzenlemek için en uygun biletleri NeredenNereye.com üzerinden satın alabilirsiniz.