Kütahya, Türkiye’nin Ege Bölgesinde yer alan tarihi geçmişi, kültürel birikimi ve porselen sanatı ile ünlü olan bir ilimiz. Kütahya’nın gezilecek yerleri, yöresel lezzetleri, festivalleri gibi detaylara geçmeden önce bu nadide şehrimiz hakkında biraz genel bilgiye sahip olmakta fayda var. Ege’nin bu güzellikler ile dolu yerleşim merkezinin tarihine baktığınızda M.Ö 3000’li yıllara kadar dayandığını görüyorsunuz. Kütahya, antik dönemde de oldukça ilgi çekici ve önemli bir şehirmiş. Eski Yunan’ın en parlak zamanlarını yaşadığı ve Anadolu’da dahil olmak üzere farklı topraklara yayıldığı bu zamanlar Kütahya, “Kotiaieon” olarak anılıyor. Şehrin eski adının anlamı, Kotys’n şehri manasında kullanılıyormuş, bu Kütahya’yı o dönem ele geçiren ve yerleşime açan bir Roma komutanının ismi. Anadolu’ya ait topraklarda bir süre gezdikten sonra artık böyle bilgilere şaşırmıyorsunuz. Kütahya’da gerek doğal güzellikleri gerekse yerleşime uygunluğu ile özellikle Anadolu’nun batı noktasında konumlanan medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir yer. Son olarak Türklerin kontrolünde kalan şehirde porselen sanatının en nadide örneklerini, hem antik dönemde hem de Osmanlı döneminden eserleri görmek mümkün. Kütahya’da her biri ayrı güzellikte olan, “Altıntaş, Aslanapa, Çavdarhisar, Domaniç, Dumlupınar, Emet, Gediz, Pazarlar, Şaphane, Hisarcık, Simav ve Tavşanlı” on iki ilçe bulunuyor.
Ege Bölgesinin coğrafi konumu ile birlikte gelen doğal güzelliklerinin yanı sıra şehirde aynı zamanda Akdeniz ikliminin ılıman bir hali görülmektedir. Verimli tarım arazileri ve iklimi birleştiğinde şehirde temel geçim kaynağı tarım olarak görülmektedir. Ege’nin bu küçük ama güzel şehrine ziyaret etmek istiyorsanız, hava koşulları bakımından hemen yılın her döneminin uygun olduğunu söylemek mümkün. Evliya Çelebi’nin doğduğu toprakları, tıpkı onun gezip görmek ve keşfetmek için Kütahya’da gezilecek yerlere kısaca bir göz atalım.
İçerikteki Konular
Kütahya’da Gezilecek Yerler
Aizanoi Antik Kenti
Çavdarhisar ilçesine bağlı olan bu antik kent şehir merkezine yaklaşık olarak 58 km uzaklıkta bulunmaktadır. Şehrin kökenleri antik Yunan dönemine dayanır ve bu dönemin en parlak mimari sergilerinden biri sayılabilir. Yapılan çalışmalar ile ortaya çıkarılan koruma altına alınmış ve turistlerin sergisine açılmıştır. Antik kentin isminin Yunan mitolojisindeki en büyük tanrı olan Zeus’un kızından geldiğini düşünülüyor. Son dönemde popülerlik kazanan bu antik kent giderek daha fazla ziyaretçi alması ile birlikte ikinci Efes olarak anılmaya başlanmış durumda. Tıpkı Efes Antik Kentinde olduğu gibi Aizanoi kentinde de birbirinden değerli farklı yapılar yer almaktadır. Klasik tiyatro ve spor alanı bu yapılardan sadece iki tanesi. Antik dönemin keşfedilmesi adına başlı başına değer taşıyan bu alanda güç geçtikçe ortaya çıkarılanlar döneme dair bildiklerimizi de yeniden şekillendiriyor.
Domaniç Ebe Çamlığı
Domaniç Ebe Çamlığı, Kütahya şehrine bağlı Domaniç ilçesinin sınırları içerisinde yer alıyor. Burayı sıradan bir piknik alanından farklı kılan ise içerisinde barındırdığı ve sayıları kırkı aşan endemik bitki türleri. Yalnızca bu bölgede görebileceğiniz her biri varlığı ile doğaya renk katan kırktan fazla bitki çeşidinin ülkenin hatta dünyanın farklı noktalarına keşfetmeniz pek mümkün değil. Domaniç Ebe Çamlığı kendine özgü renklerini her mevsim değiştiren endemik bitkileri ile yazın farklı, kışın farklı bir görünüme bürünüyor.
Frig Vadisi
Biliyorsunuz ki Frig Vadisi aynı zamanda Afyonkahisar ili içerisinde de bulunuyor. Aslında Frig Vadisi bu iki şehir arasında bölünmüş durumda. Kütahya’da olan kısmında da tıpkı Afyonda olduğu gibi Frig döneminden kalma nadide eserler, yerleşim merkezleri, yeraltı şehirleri, peri bacaları bulunuyor. İki şehir arasında paylaşılarak tarihe ışık tutan bu harika yer Kütahya ziyaretiniz sırasında mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri.
Kütahya Kalesi
Kütahya Kalesi, Hisar Tepesi’ne Bizanslılar tarafından yapılan ve günümüzde şehrin sembollerinden biri haline gelmiş en değerli eserlerinden bir tanesi. Kale temel olarak üç bölümden oluşuyor. Kalenin içerisinde mescit ve hamam kısımları da mevcut. Ayrıca tepeye kurulan kaleye çıktığınızda şehrin boydan boya manzarasını görmeniz mümkün.
Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Müzesi
Şehirde yer alan müze içerisinde, Milli Mücadele yıllarına ait üniformadan askeri araç gereçlere kadar her şeyi görebiliyorsunuz. Türkiye yakın tarihi açısından son derece önemli olan bu müze, hafta içi her gün 08:00 – 17:00 saat aralığında ziyaret edilebiliyor.
Dumlupınar Şehitliği
Kütahya ilinin Dumlupınar ilçesinde bulunan bu şehitlik Kurtuluş Savaşında hayatını kaybedenler anısına kültür bakanlığı tarafından 1992 yılında yaptırılmış. Şehitlikte 500 er ve 100 subayın mezar taşları yer alıyor.
Kütahya Çinili Cami
Kütahya Çinili Cami’nin dış yüzeyi tamamı ile mavi tonları ağırlıklı seramik ile kaplanmıştır. Kaplandığı seramik yapı nedeni ile hem ülke içerisinde hem de ülke dışında popüler hale gelmiş bir yapıdır. Cami aynı zamanda mimari açıdan da bir geçişi temsil etmesi bakımından oldukça değerlidir. Caminin minare yapısı Orta Asya kültürünün izlerini taşırken, Cemaat alanı ve iç mimarisi tamamen Selçuklu dönemine aittir.
Kütahya ziyaretiniz sırasında gezmeye başladınız, o müze senin bu antik kent benim derken elbette ki acıkacaksınız. Kütahya seyahatiniz sırasında, “kızılcık tarhanası, sıkıcık çorbası, cimcik, haşhaşlı gözleme, ıspanaklı şibit, ilibada dolması, Kütahya usülü güveç, küp eti kebabı, hekmane erik hoşafı, dövmeç, tosunum böreği, Kütahya sini böreği,” gibi yöresel lezzetleri tatmadan geri dönmemelisiniz.
Vakit kaybetmeden bir otobüs bileti alın ve Kütahya’ya bir seyahat düzenleyin. Yolculuğunuza NeredenNereye.com üzerinden Ulusoy Turizm, Metro Turizm, Isparta Petrol Turizm gibi firmalardan Kütahya otobüs bileti satın alabilirsiniz.