Evet, bugün Karadeniz’in sembol haline gelmiş şehirlerinden birine gidiyoruz. Bir yudum çay almaya ne dersiniz? Rize, bugün hayranlıkla izlediğimiz, yeşilinin, mavinin ve daha bir çok canlı en rengin en güzel şekilde kaynaştırarak bize gösteren Karadeniz’in en eski merkezlerinden bir tanesi. Şehirde yapılan son nüfus sayımlarına göre yaklaşık yarım milyonluk bir nüfusunun olduğu ortaya çıkmıştır.
Rize denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri şüphesiz çay oluyor. Engin yeşilliklerinin içerisinde yıl boyunca aldığı yağış miktarının fazla olmasından dolayı çay üretimin sağlandığı tek şehirdir. Buna bağlı olarak şehrin en önemli ekonomik faaliyeti olarak çay yetiştiriciliği bilinmektedir. Aynı zamanda son zamanlar il sınırları içerisinde kivi yetiştiriciliği de popüler hale gelmiştir. Karadeniz derin sularının hemen kenarında yer alan şehir için bir diğer önemli ekonomik faaliyetin de balıkçılık olduğu söylenebilir. Bu kendine has özellikleri ile kültürünü korumaya devam eden şehri gezmek bir seyahat sever için ayrıcalıktır. Karadeniz’in sıcak ve samimi insan yapısı, kendine özgü yöresel lezzetleri, yıl boyunca oksijen dağıtan temiz havası onu son dönemin en önemli gezi rotalarından biri haline getirmiştir.
Eğer bir şehre seyahat düzenlemeyi planlıyorsanız insanın aklına ilk gelen soru şehre ne zaman gitmenin daha uygun olacağı oluyor. Bunun için en önemli etkenlerden bir tanesi bölgenin iklimsel özelliklerini dikkate almak. Rize daha önce de belirtiğimiz gibi Türkiye’nin en fazla yağış alan şehridir. Bu nedenle özellikle sonbahar döneminde yapılan bir ziyarette puslu ve bol yağışlı bir hava ile karşılaşmak mümkün. Eğer bol bol gezerek doğanın tadını çıkaracağınız bir seyahat planlıyorsanız, Karadeniz’in bu şehrine yaz mevsiminde gitmeniz daha uygun olacaktır. Yaz aylarında yeşilin en canlı tonlarını alması ve çeşitli etkinliklerin başlaması ile birlikte Rize oldukça keyifli bir şehir haline gelmektedir. Burada yetişen doğal ve endemik ürünler için dahi yaylalarda festivaller yapılmaktadır. Bu nedenle eğer yaz ayları içerisinde Rize’ye giderseniz, hem festivallere katılabilir hem de grup halinde gerçekleştirdiğiniz seyahatlerde harika doğa yürüyüşleri gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca şehirde daha yoğun şekilde hissedilen yorucu, sıcak havanın etkilerinden kurtulmak için Rize’nin yaylaları mükemmel bir kaçış fırsatı yaratmaktadır.
Hem doğası hem de insanları ile ilgi çeken Rize belirttiğimiz gibi son dönemin en önemli tatil rotasyonlarından biri haline geldi. Bu durum paralelinde ziyaretçilerin artması ile birlikte bölgeye yapılan konaklama tesislerinin de sayısı bir hayli arttı. Bu durum bir yandan el değmemiş şehir doğasının bozulması için tehdit olsa da diğer yandan ziyaretçilerin rahatlıkla konaklama noktasını bulmasını sağlıyor. Özellikle yaylalar civarında konaklama merkezlerinin bir sayısı bir hayli artmış durumda. Dilerseniz farklı otellerde kalabileceğiniz gibi dilerseniz de yaylalar çevresinde yöreye özgü ahşap evlerde konaklama sağlayabilirsiniz.
Şehir hakkında genel bilgileri paylaştıktan sonra seyahat severlerin en çok merak ettikleri konulardan birini paylaşabiliriz artık. Bir şehre gitmeden önce bakılan ilk konu o şehrin gezilecek yerleri listesi oluyor. Rize’de de bol bol gezebilirsiniz. Rize’de gezilecek yerleri sizler için kısaca listeleyelim.
Rize Gezilecek Yerler
Rize şehir turunuza, Rize Kalesi ile başlayabilirsiniz. Kısa zaman içerisinde rahatlıkla turlayabileceğiniz bu tarihi alan için bir giriş ücreti ödemeniz gerekmiyor. İki farklı bölümden oluşan Rize Kalesi’nin her iki bölümünü de gezmek son derece keyifli. Tam olarak kesinlik kazanmasa da kalenin Bizans İmparatorluğu tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
Bu kısa gezinizin hemen arıdan Rize’nin bir başka tarihi güzelliği olan Zil Kale seyahatiniz sırasındaki ikinci durağınız olabilir. Zil Kalesi de Rize Kalesi gibi doğanın ortasında eşsiz bir manzaraya sahiptir. 14. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilen bu kale özellikle tarihe ilgi duyanların seyahatleri sırasında görmeleri gereken yerlerden bir tanesidir.
İskender Paşa Cami ise Rize’nin bir başka değerli, tarihi ve kültürel mirasıdır. Rotamızı biraz tarih yolculuğunun dışıma çıkararak şehrin pek çok insan tarafından hayranlıkla izlenen doğasına çevirecek olursak yolculuğumuza Şenyuva Köprüsü ile devam edebiliriz. Bu tarihi köprü ve köprünün üzerinde bulunduğu akarsu size birbirinden harika fotoğraflar çekme fırsatı sunacak. Bu fırsatları değerlendirmeyi unutmayın. Hazır yolculuğumuzda bir köprü üzerinde durmuşken Rize’nin gezilecek yerlerinden bir başkası olan Mikron Köprüsü ile yolculuğunuza devam edebilirsiniz. 19. Yüzyılda inşa edilen köprü gerçekten görülmeye değer.
Son olarak gezimizi noktalamadan önce insanların hayran kaldığı doğanın tadını çıkarabileceğiniz iki noktaya daha uğramanızı tavsiye ederiz. Bunlardan bir tanesi Ayder Yaylası diğer ise Kaçkar Milli Parkı’dır.
Rize’ye en kısa zamanda ulaşmak için NeredenNereye.com üzerinden çok uygun fiyatlarla otobüs bileti satın alarak yolculuğa başlayabilirsiniz.