Dünyanın tarihi bilim dünyasınca yaklaşık 4.5 milyar yıl olarak kabul ediliyor. Eldeki veriler ışığında bu sonuca ulaşılmış durumda. Bugün hala kesin olarak bilemesek de oldukça yaşlı olduğunu biliyoruz. İnsanlık tarihi ise bu rakama oranla oldukça küçük diyebiliriz. Yaklaşık elli bin yıldır dünyada olduğu düşünülen insanlar ise bu küçük mavi gezegen üzerinde neredeyse ayak basılmamış nokta bırakmamış durumda. Bu süre zarfı içerisinde dünyaya sayısız eser bırakmışız. Yaklaşık iki bin yıllık süreç içerisinde de dünyanın her noktasından gezginler antik dönemde başlayarak dünyanın 7 harikasını listelemiş. Malumunuz, bu listeyi bir çoğunuz biliyor birçokları ise o ya da bu şekilde duymuştur. Ancak dünyanın 7 harikası listesi antik dönemlerden bu yana oldukça eski dönemlerde düzenlenmiş bir listeydi. Günümüzde ise ilk listede yer alan eserlerin dünyada fiziksel kalıntıları kalmamış ya da yeterince korunamamış durumda. Bu nedenle günümüzün gezginleri de bu listeyi güncelleme kararı almış. Dünyanın 7 harikasını gezmek ve yakından keşfetmek isteyenler için güncellenmiş 7 harikayı sizlerle paylaşıyoruz.
İçerikteki Konular
Parthenon Tapınağı – Yunanistan
Antik dönem denildiğinde ilk akla gelen yer hiç şüphesiz Yunanistan. Dünya sanat ve bilim tarihine ilham veren köklü medeniyet Yunanlar hemen hemen her alanda ilham kaynağı olan bir mitolojiye sahipler. Durum böyle olunca Yunanistan topraklarında dönemin en nadide eserlerini görmemek mümkün değil. Atina’da yer alan Parthenon Tapınağı M.Ö 447 yılında yapım aşamasına alınmış ve yaklaşık on beş yıl içerisinde bitirilmiş. Son derece iyi şekilde korunarak günümüze ulaşmış eser mutlaka görülmeye değer.
Paskalya Adası – Şili
Dünyanın uzak bir köşesinde gözlerden uzak bir ada olan Paskalya’da yer alan bu sıralı heykelleri mutlaka görmüş ya da duymuş olduğunuzu tahmin ediyorum. Paskalya Adası üzerinde sırası ile dizilmiş olan heykellerin kendilerini yapan Polenezyalıların atalarını temsil ettiğine inanılıyor. Daha sonra adaya Avrupalıların gelmesi ile birlikte heykellerin bir kısmı zarar görmüş olsa da hala oldukça iyi durumdalar.
Tac Mahal – Hindistan
Böyle bir listede Tac Mahal yer almazsa olmazdı. Zira bu muazzam yapı dünya tarihinin en değerli mimari eserlerinin başında geliyor. İmparator Şah Cihan tarafından tamamı beyaz mermer kullanılarak inşa ettirilen bu yapı haklı olarak görenleri büyülüyor. Yalnızca Tac Mahal’in varlığı bile Hindistan’a binlerce turist kazandırıyor diyebiliriz. Özellikle mimariye ilgi duyanların mutlaka yakından görmesi gereken bir eser.
Kolezyum – İtalya
Roma İmparatorluğu tartışmasız tarih sahnesinin en büyük isimlerinden bir tanesi. Günümüzde bu devasa imparatorluktan geriye kalan çok sayıda eseri görmek mümkün. Söz konusu olan İtalya’nın Roma şehri ise başlı başına bir açık hava müzesi olduğunu söylemek gerek. Ancak bu açık hava müzesinde öyle bir eser var ki; dünyanın her yerinden ziyaretçileri kendine çekiyor. Kolezyum duymaya aşina olduğumuz meşhur gladyatör hikayelerinin tam olarak merkezi olan yer. 50 bin seyirci kapasitesi olan bu yerin yaklaşık seksen tane de girişi bulunuyor.
Angkor – Kamboçya
Kamboçya’nın milli sembolü haline gelmiş olan bu yer eminim birçok kişi tarafından biliniyordur. Angkor Wat tek bir mabetten oluşan bir yer değil. Devasa bir kompleks. 9. Yüzyıldan başlayarak inşa edilmeye başlanan tapınaklar bütünü karmaşık yapısı, mimari figürleri, küçüklü büyüklü sayısız tapınağı ile eşsiz bir yer.
Teotihucan – Meksika
Piramitler denildiğinde herkesin ilk aklına gelen ülke Mısır olsa da dünyanın farklı noktalarından da bu benzersiz yapılardan yok değil. Özellikle aynı dönemler tamamen farklı kıtalarda inşa edilmiş olan Güney Amerika piramitleri son derece ünlü. Güneş piramidi Meksika’da yer alıyor ve yaklaşık olarak 75 metre yüksekliğinde.
Petra – Ürdün
“Kızıl şehir”, “Gül Şehri” ve daha birçok isimle anılan Petra antik kenti güneşin batışı ile birlikte kızıla boyanan harika bir yer. Ürdün’de yer alan ve Nebati krallığının antik başkenti olan Petra şehri çok özel topraklara sahip. Topraklarında bulunan bu özellikle sayesinde kızıl renklerde görünen şehrin muazzam bir görüntüsü ve adım attığınız anda bu mistik havası ile sizleri büyülemeyi başarıyor. Şehrin ilk hali Musa Koyunun duvarlarının oyulması inşa edilmiş bu özelliği de onu benzerleri arasında farklı bir noktaya koyuyor.
Listemizde yer alan dünyanın yeni 7 harikasını zaman kaybetmeden ziyaret etmek için yolculuğa NeredenNereye.com üzerinden en uygun uçak biletlerini satın alarak başlayabilirsiniz.
