Festival dediğimizde aklınıza neresi geliyor? Sanıyorum ki ilk aklınıza gelenlerden bir tanesi Almanya’nın dünyaca ünlü Octoberfest’i olacaktır. Festival boyunca, yemyeşil vadilerde, eğlence, müzik ve sınırsız içecek ile insanların durmaksızın eğlendiği harika bir dönem… Elbette ki, fırsatınız olduğunda bu festivale katılmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Ancak bu fırsatı yakalayamayanlar, üzülmeyin. Ülkemizde bu denli neşeli festivaller yok mu sanıyorsunuz. Türkiye’de de her biri kendine özel, şahsına münhasır eğlencelerle dolu bir yığın festival var. Peki, sizin bu festivallerden haberiniz var mı? Ne yazık ki yeterince tanıtımı sağlanmadığından dolayı festivallerin bilinirlik oranı da bir hayli düşük. Bizler de sizler için oturduk, düşündük, “Çam sakızı çoban armağanı” misali sizler için bu festivallerden birkaç tanesini tanıtmak istedik. Bu yaz yaklaşan dört harika festivali sizler için listeliyoruz.
İçerikteki Konular
1 . Bağbozumu Festivali – Bozcaada
Bozcada, Çanakkale’ye bağlı Ege denizinin kuzeyinde yer alan küçük fakat inanılmaz güzelliklere sahip bir adamız. İşte, sizlere bahsetmiş olduğumuz rengarenk festivallerimizden bir tanesi Ege’nin bu şirin adasında hayat buluyor. Hatta Türkiye’de düzenlenen festivallerin en ünlülerinden biridir. Şüphesiz bunun nedeni bir şekilde festivale katılanların tekrar gitmek için oldukça hevesli olmasından kaynaklanıyor. Festival boyunca Bozcaada’da yaşayan yerel üreticilerin el emeği göz nuru bin bir emek ile büyüttükleri bağlarından taptaze mahsulleri getiriyor. Festivallerin en dikkat çekici noktalarından bir de mahsullerin alana taşınması sırasında gerçekleşiyor. Burada yaşayan üreticiler, mahsulleri taşımak için modern teknolojinin nimetlerinden yararlanmıyorlar; taşıma işlemi eşekler ya da sırta takılan hasır sepetler ile gerçekleştiriliyor. Bu durum festival sırasında bir hayli renkli görüntülerin oluşmasına neden oluyor. Ege ikliminin sıcak iklimin insanlar üzerindeki etkisini merak eden bir sosyolog iseniz bu esnada yerel halk ile sohbet etmenizi tavsiye ederiz. Bir sosyolog olmanıza gerek yok emin olun bu insanlarla ayaküstü yapılan kısacık konuşmalar içinizi ısıtacak. Festival bağ bozumundan sonra iki gün boyunca eğlence ve konserle ile devam ediyor. Bağ bozumu festivali 2016 yılında 2-4 Eylül tarihleri aralığında düzenlenmişti, bu yılki festival için detaylı bilgiyi festival sayfasından alabilirsiniz.
2 . Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali
Sırada halk arasında inanması güç bir efsanesi de olan festivallerimizden bir tanesi var. Manisa Mesir Macunu Festivali, ilk düzenlendiği tarih olan 1522 yılından bu yana tam 475 düzenlenmiş ve halkın eğlencesi olmuş bir festival. Rivayete göre, o dönem bu topraklarda hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu döneminde saray ahalisinde yayılmaya başlayan bir hastalığı önlemek için mesir macunu ilk kez kullanılıyor. Saray ahalisi mesir macununu hem çok seviyor hem de hastalığından kurtuluyor. Bu durumun doğal bir sonucu olarak mesir macununun ünü halk arasında da günden güne yayılıyor. Her yıl dönemin görkemli yapısı Sultan Cami’den halka dağıtılan bu macundan bir kez yenildiğinde yıl boyunca, yılan, akrep gibi zararlı hayvanlardan korunulduğuna ve yıl boyunca hiç ağrı çekilmeyeceğine inanılıyor. Festival boyunca yöresel kıyafetler, oyunlar, müzikler oldukça renkli görüntüleri ortaya çıkardığı için turistler de bu eğlenceye eşlik etmekten çekinmiyor. Festival Mart ayının 21’inde kutlanıyor.
3 . Diyarbakır Karpuz Festivali
Bu yaz yaklaşan dört festival listemizin üçüncü sırasında Diyarbakır Karpuz festivali yer alıyor. Diyarbakır malumunuz ülkemizde karpuz yetiştiriliciliği ile ünlü illerimizin başında geliyor. 1967 yılından bu yana düzenlene festivalde bölgenin karpuz ticaretini canlandırmak adına ortaya çıkıyor. Festival boyunca düzenlenen birbirinden hareketli oyunlar ile ülkenin en renkli festivallerinden bir tanesi. Bu etkinlikler içerisinde, “en ağır karpuz yarışması, karpuz star ses yarışması, karpuz güzeli güzellik yarışması” gibi onlarca yarışma ve eğlence bulunuyor.
4 . Gümüşhane Kuşburnu Pestili Festivali
Gerçek kuşburnu lezzetini hiç tattınız mı? Karadeniz’in uç köşelerinden gelip şehre yerleşmiş biri olarak sizlere gönül rahatlığı ile mutlaka denemenizi tavsiye edebilirim. Toplaması oldukça zahmetli ancak pestilini yemesi ve çayını içmesi bir o kadar keyiflidir kuşburnunun. Gülü seven dikenine katlanır misali, yavan bir çalılığı andıran ağaçlarından teker teker koparmanız gerekir. Özellikle el emeği ile pestilini yapmak içinse saatlerce emek verilir. Bu ürünün üretimine özel düzenlenen ve uluslararası bir festival olan olan Gümüşhane Kuşburnu Pestili Festivali, yirmi bir defa düzenlendi. Yirmi ikincisinde yer almak isterseniz, oldukça hareketli ve eğlenceli bir festivalde yer alacağınızı önemle bilginize arz ederiz. Festival boyunca hasat yürüyüşü, konserler, yarışmalar gibi birçok etkinlik sizleri bekliyor olacak.
Bu yaz yaklaşan dört festival listemizde yer alan ve almayan daha birçok festivale katılmak için yolculuğun ilk adımını NeredenNereye.com üzerinden en uygun otobüs ve uçak biletlerini bularak başlatabilirsiniz. Keyifli dakikalar ve keyifli yolculuklar dileriz.