Bugün, geçmişte yaşadığı Rönesans ile birlikte İtalya’nın bilinen halini almasında oldukça etkili şekilde rol oynamış olan Floransa topraklarına yolculuk yapıyoruz. Her şeyden önce bilmelisiniz ki; sayısız sanat eserleri, mimari harikaları, doğal güzellikleri bütün dünyadan ziyaretçilerin ilgisini çeken bu şehri kelimenin tan anlamı ile tanımak için 3 – 4 günlük bir tatil süresi ayarlamanız gerekiyor.

Floransa, özellikle Avrupa’nın bilim ve sanat alanında kendini öne çıkarmaya başladığı Rönesans döneminde adını duyurmuş ve bu dönemden günümüze birbirinden harika eserleri taşımayı başarmış bir şehir. Şehrin Rönesans öncesi tarihine bakıldığında ise ilk yerleşimlerin M.Ö 56 gibi tarihlere dayanıyor. Sezar’ın ordusundan emekli olan yüksek rütbeli askerlerin Arno Vadisi’nde Fiesole yakınlarında kurmuş oldukları bu şehir günümüze değin ayakta kalmayı başarmış. Floransa, tüm tarihi boyunca süt liman zamanlar geçirmiş bir şehir değil elbette. Özellikle Roma döneminden sonra el değiştirmesi ile farklı mücadelelere ev sahipliği yapmış. Bunlardan en bilineni ve belki de şehrin şekillenmesinde önemli rol oynayanı 12. yüzyılda Krallık ve Papalık destekçilerinin çekişmeleri olmuş. Elbette ki, tarihindeki en önemli isimlerin başında şehrin bugünkü halini almasını sağlayan Medici ailesi geliyor. Yürüttükleri bankacılık faaliyetleri ile ekonomik anlamda oldukça güçlü olduktan sonra şehir yönetimi ele alan Medici ailesi bilim ve sanat insanları destekleyerek Rönesans’ın başlamasında etkin rol oynamış. Yakın tarihi sırasında da harika eserleri ile dikkat çeken bu şehir bir felaketin eşiğinden dönmüş diyebiliriz. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgaline uğrayan şehir, Hitler’in hayran kalması sonucunda büyük zararlar görmeden bu dönemi atlatmayı başarmış.

Floransa, günümüzde yaklaşık dört yüz bin kişinin yaşadığı küçük ve sakin bir şehir. Ancak, dünyanın en önemli turizm lokasyonlarından biri olması nedeni ile şehre gelen ziyaretçi sayısı her geçen gün artıyor. Hali ile özellikle yılın belirli dönemlerinde kalabalık bir şehir haline gelebiliyor. Halkın oldukça büyük bir kısmı Hristiyan, Katolik inancını benimsemiş durumda olsa da farklı inanışlara mensup küçük grupları da şehir içerisinde rahatlıkla görebiliyorsunuz. Türkiye’den doğrudan uçak seferleri ile kolayca ulaşım sağlayabileceğiniz şehre Avrupa’nın diğer noktalarından oldukça fazla tren ve otobüs seferleri mevcut. Elbette seyahat etmek istediğiniz noktalar için bir diğer önemli unsur olan hava koşullarına da değinmekte fayda var. Öncelikle şehirde sıklıkla yağış görüldüğünden bahsedelim ve bir açık hava müzesi olduğundan dolayı bu şehri doyasıya gezmek isterken yağışlı hava pek de istenen bir durum değil. Bu nedenle ziyaretçilerin çok büyük bir kısmı tatil programlarını yaz sezonuna denk getiriyor. Elbette soğuk ve yağışlı hava beni çok etkilemez daha çok sakinliğe önem veriyorum derseniz bahar ve sonbahar sezonlarını tercih edebilirsiniz. Floransa’da gezilecek yerlere çok kısa bir bakış atmadan önce şehirdeki konaklama imkanlarından da kısaca bahsetmekte yarar var. Belirtmiş olduğumuz gibi dünyanın en önemli turizm lokasyonlarından biri bu şehir ve haliyle konaklama için sunduğu imkanlar son derece geniş. Dilerseniz unutulmaz şehir manzaralarına tanıklık edebileceğiniz son derece lüks otelleri kolaylıkla bulabileceğiniz gibi fiyatı daha uygun ancak merkezi noktalara biraz da uzak konaklama tesislerini de tercih edebilirsiniz.

Floransa’da Yapmadan Dönme!

– Eşsiz koleksiyonları bulunan birbirinden harika müzeleri mutlaka ziyaret edin.

– Dünyanın her yerinden ziyaretçileri ağırlayan ve mimari açıdan harika olan kilise, şapel, katedralleri ziyaret edin.

– Kent’in bugünkü halini almasında etkili olan Rönesans sanatçılarını yakından tanıyın.

– Çan kulesinden şehrin nefes kesici manzaralarına tanıklık edin.

– Yorgunluğunuzu atmak ve biraz rahat nefes almak için Boboli bahçelerinde huzur dolu yürüyüşler yapın.

– Renkli bir atmosfer sunan şehre özgü kent pazarlarını gezin ve alışveriş yapın.

Floransa’da Gezilecek Yerler  

Floransa, kelimenin tam anlamı ile açık hava müzesi denilebilecek bir şehir. Özellikle Rönesans döneminde başlayarak günümüze değin uzanan mimari eserler, eşsiz sanat eserleri, müzeler ve çok daha fazlası şehirde mevcut. Şehir gezinize, Signoria Meydanı ve meydanda yer alan Floransa Katedrali ile başlayabilirsiniz. Bu meydan tam 400 yıl boyunca dünyanın en değerli eserlerinden biri olarak görülen Michelangelo’nun Davud Heykel’ine ev sahipliği yapmış bir alan. Michelangelo, Dante gibi ünlü isimlerin mezarlarının bulunduğu Santa Croce Bazilikası mimari ayrıntıları ile dikkat çeken bir diğer önemli yapı. Şehrin en etkileyici manzaralarına perdesiz şekilde tanıklık edebilmek için Piazzale Michelangelo’ya çıkabilir ya da Floransa Katedrali’nin hemen yakınlarında yer alan Giotto’nun Çan Kulesi’ni tercih edebilirsiniz. Uslanmaz bir sanat aşığı olarak mutlaka görmeniz gereken şehirlerden biri olan Floransa’da eşsiz sanat eserlerini bir arada görebileceğiniz Vecchio sarayları mutlaka ziyaret etmeniz gereken noktalar arasında yer alıyor. Burası aynı zamanda dünyaca ünlü Pitti ile Dante’nin Ölüm Maskesi’ne de ev sahipliği yapıyor. Son olarak Rönesans dönemine ilginiz varsa ve bu dönemde ortaya konan eserleri bir arada görmek isterseniz, Akademi Galeri mutlaka ziyaret etmeniz gereken noktalarında başında geliyor.

Yakın zamanda Flonransa’ya seyahat etmeyi planlayan gezginlere NeredenNereye.com ailesi olarak keyifli yolculuklar dileriz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin