Tayland’ın başkenti olan Bangkok, Güneydoğu Asya’nın doğal güzelliklerini, konuklarına kollarını açan egzotik havasını, sayısının güzelliğini sakınmadan sergileyen cömertliğini gösteren en nadide şehirlerden bir tanesi. Sayısız insanın bir arada sürdürdüğü renkli ve eğlenceli yaşamın kaotikliği arasında misafirlerine sunduğu mistik hava ile dikkat çeken bu şehir özellikle son zamanlarda daha fazla ziyaretçiye kapılarını açıyor. “Melekler Şehri” olarak bilinen bu şehir hareketliliğinden gün boyunca hiçbir şey kaybetmiyor ve yediden yetmişe tüm konuklarına farklı eğlence seçenekleri sunuyor. Biz de siz gezginler için son zamanların bu popüler tatil rotası Bangkok’un gezilecek yerlerini kısaca listeledik.

Büyük Saray (Grand Palace)

Bangkok’un tarihini ve Tay kültürünü anlamak ve bir nebze de olsun yaşamak isteyen ziyaretçiler için Grand Palace gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor. 1782 yılında tahtın taşınması ile birlikte yapımına başlanan saray 1925 yılına kadar ülkenin yönetim merkezi olarak kullanılmış. Etrafı savunma duvarları ile çevrili üç avludan oluşan saray tüm bölümleri ile birlikte gezildiğinde tüm gününüzü alabilecek kadar geniş alanlara sahip. Saray geziniz sırasında dış avluda bulunan Zümrüt Buda Heykeli mutlaka görülmesi gereken eserler arasında yer alıyor.

Şafak Tapınağı (Wat Arun)

Tayland’ın antik dönemlerinden günümüze değin kullanılmaya devam eden nadir tapınaklarından biri olan Wat Arun, Chao Phraya Nehri’nin kıyısında yer alıyor. 5 katlı tapınak 1351 -1767 yılları arasında inşa edilmiş. Bir çok sembolik motif ile süslü olan 82 metre yükseklikteki yapı içerisinde sizleri oldukça fazla sayıda heykel de bulunuyor. Her yıl dünyanın farklı noktalarından binlerce ziyaretçi Wat Arun tapınağını ziyaret ediyor.

Yatan Buda Heykeli (Wat Pho)

İçerisinde verilen çeşitli derslerden dolayı ülkenin ilk üniversitesi olarak kabul edilen Wat Pho Tapınağı, sahip olduğu devasa Yatan Buda Heykeli nedeni ile yoğun ilgi görüyor. Özellikle sanat ve sanat tarihine ilgi duyan insanların mutlaka görmesi gereken noktalardan bir tanesi. 16 . yüzyılda kurulan tapınağın içine yerleştirilmiş olan 46 metre uzunluğunda ve 15 metre yüksekliğindeki Buda heykeli görenleri büyülüyor. Heykelin muazzam bir titizlikle yapılmış sembolleri ve işlemeleri en az kendisi kadar dikkat çekici.

Altın Buda Heykeli (Wat Traimit)

700 yıldan daha uzun bir süre önce yapıldığı düşünülen Altın Buda Heykeli dünyanın en büyük Buda heykeli olarak biliniyor. Heykelin içinde bulunduğu Wat Tramit Tapınağı, Hua Lamphong Tren İstasyonunun batısında bulunuyor. Yüksekliği 5 metreye yakın olan bu eserin yapılması için 5 buçuk ton altın kullanılmış. Ancak yağma dönemlerini atlatabilmesi için yüzeyi beyaz alçı ile kaplanmış. 1955 yılında taşınırken alçının kırılması sonucu ise eserin özgün hali yeniden gün yüzüne çıkmış.

Chatuchak Pazarı 

Rotanızı batıdan doğuya doğru belirlemişseniz ve gittiğiniz yerlerde doğunun mistik ezgilerini taşıyan anılar edinmek istiyorsanız, dünyanın en büyük pazarlarından biri olan Chatuchak Pazarı, Bangkok’ta sizleri bekliyor. 35 dönümlük alan üzerinde yakalaşık 8000 standı bu devasa pazarı oluşturuyor ve içerisinde doğunun mistik ezgilerini taşıyan o kadar çok şey var ki; görmeden anlatması bir hayli zor.

Çin Mahallesi (Chinatown)

Altın Buda Heykeli’nin bulunduğu Wat Traimit’e ev sahipliği yapan Chinatown özellikle Uzak Doğu’ya özgü lezzetlerin tadına bakmak isteyenlerin listesinde bulunması gereken bir yer. Bu küçük, kalabalık alan son derece geniş bir lezzet yelpazesine sahip. Ayrıca Çin kültürü ile harmanlanmış olması son derece renkli ve kozmopolit bir yapı sunuyor.

Khao San Road 

Sırada tatil bütçesi kısıtlı olanlar için inanılmaz fırsatlar sunan Khao San Road yer alıyor. Altın Buda Heykeli ve Tapınak gezinizden sonra aynı bölgede yer alan Khao San Road’ı kolaylıkla gezebilirsiniz. Burada dünyanın farklı bölgelerinden gelen sayısız sırt çantalı gezgin ile karşılaşacaksınız. En uygun fiyat seçenekleri ile Tay mutfağının harika lezzetlerini ve farklı kalitelerde konaklama tesislerine kolaylıkla bulabilirsiniz.

Bangkok Ulusal Müzesi 

Güneydoğu Asya’nın alanında en büyüğü olan Bangkok Ulusal Müzesi, 1782’de Prens Wang Na adına inşa edilen sarayın bir parçası olarak tasarlanmış. 1869 yılında ülkenin ilk müzesi olarak hizmete başlayan yapı son derece dikkat çekici. İçerisinde Tay tarihini günümüze taşıyan onlarca farklı eseri bir arada görebiliyorsunuz. Ayrıca her geçen gün gelişimini sürdüren sergisi sayesinde müzede yalnızca Tay kültürüne ait olan eserlerle sınırlı da kalmıyorsunuz.

Bankok geziniz sırasında, “Lumpini Park, Siam Meydanı, Wat Phra Kaew, Wat Suthet and The Giant Swing, Dusit Palace” gibi şehrin gezilmesi gereken noktalarını da görebilirsiniz.

NeredenNereye.com keyifli yolculuklar diler!

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin