Dünyanın 7 Harikası listesine herkesin aşina olduğunu düşünüyorum. Bu liste zaman zaman değişiklik gösteriyor. İnsanların ellerinde bulunan eserlere saygı göstermediğinden bir hayli normal bir durum. Dünyanın yedi harikasının olması değerli eserlerin yalnızca bunlardan ibaret olduğunu göstermez tabi. İnsanlık tarihi boyunca farklı kıtalarda, farklı ülkelere ve kültürlere bölünmüşüz. Bunun sonucunda her biri bir diğerinden değerli onlarca ve hatta yüzlerce miras bırakmış durumdayız. İnsanlık tarihi deyince ilk akla gelen bölge şüphesiz Afrika olmalı; Zira burası atalarımızın hayata başlayıp dünyaya yayıldığı yer olarak kabul ediliyor. Bu nedenle Afrika köklü geçmişi ile tarihin en eski dönemlerine tanıklık etmiş birçok medeniyeti topraklarından ağırlamış. Biz de gezginler için kadim kıta Afrika’nın 7 harikasını listeledik.

Keops Piramidi (Büyük Piramit) – Mısır

Büyük Piramit, Eski Mısır’ın günümüze bıraktığı tüm dünyada bir fenomen haline gelmiş eseri. Gize’deki 3 piramidin en büyüğü. 137 metre yüksekliğinde bulunan bu yapı için milyonlarca sütunun kullanılmış olması gerekiyor. Döneminde iş makinelerinin olmadığını hesaba katarsak yapımı için yüz binlerce kölenin çalışmış olduğunu hesap edebiliriz. Piramitler kadar nasıl yapıldıklarının sırrı da tüm dünyada merak uyandıran bir fenomen. Bu gizemli yapıların çözülememiş birçok sırrı bulunuyor. Firavunun cesedinin korunması için yapıldığı iddia edilse de piramitler içerisinde hiçbir zaman bir ceset bulunamadı. Elbette zaman içerisinde yağmacıların piramidi yağmaladığını iddia edenler de var fakat ilginç olan şu ki; Piramitler içerisinde yağma ve talan izlerini de rastlanmış değil. Kusursuz bir cebir ve geometri bilgisini gerektiren bu yapıların serüveni daha uzun yıllar boyunca gizemini koruyacağa benziyor. Piramitler tüm bu özellikleri ile kadim Afrika’nın en değerli eserleri arasında gösteriliyor.

Nakuru Gölü – Kenya

Nakuru Gölü, 1700 metrenin üzerindeki yüksekliği ile Afrika’nın en değerli noktalarından bir tanesi. Afrika kıtasında bilinen en yeşil alanlardan bir tanesi olabilir. Göl dünyada eşine ender rastlanan bir ekolojik yapılanmaya ev sahipliği yapıyor. Kısaca bahsetmek gerekirse yılın özellikle kurak olmayan dönemlerinden gittiğinizde Nakuru Gölü içerisinde 100’den fazla kuş türünü bir arada görebilirsiniz. Gölün ekolojik çeşitliliği kuşlarla sınırlı değil elbette yüzlerce farklı bitki ve hayvan türünü göl çevresinde gözlemlemek mümkün. Su yüzeyinde duruyormuş görünen ünlü pembe flamingolar ise son derece renkli manzaralar ortaya çıkarıyor.

Victoria Şelalesi – Zambia

Victoria Şelalesi kesinlikle ölmeden önce görülmesi gereken yerler listenizde bulunmalı. Afrikalı’nın sınırlı su kaynakları içerisinde böylesine devasa bir şelalenin bulunması şaşırtıcı doğrusu. Neden Afrika’nın harikaları arasında yer aldığını anlamak için şelalenin büyüklüğünden kısaca bahsetmek gerek. Yerel ismi ile “Mosi- oatunya” yani “Gürleyen Duman” olan şelale su havzası ve büyüklük olarak Niagara Şelalesi’ni ikiye katlıyor. Yaklaşık kırk metre öteden görülebilen su köpükleri ile hayranlık duymamak elde değil.

Madagaskar – Hint Okyanusu

Madagaskar dünyanın en bulunmaz coğrafyalarından bir tanesi diyebiliriz. Afrika kıtasından ayrıldığında beraberinde getirdiği yüzlerce farklı canlı türü bu adada yıllar içerisinde binlerce yeni türün ortaya çıkmasına neden olmuş. Bu nedenle Madagaskar Adasını kelimenin tam anlamı ile bir ekolojik laboratuvar olarak ifade ediliyor. Adada dünyanın başka herhangi bir yerinde göremeyeceğiniz bukalemun türleri mevcut. Bir insan parmağını geçmeyen büyüklükte olan bu renkli hayvanlar ada yerlilerince kötü şans getiren varlıklar olarak anılsa da varlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar. Adada yaşayan hayvanların aynı türdekilere göre çok daha renkli olması ise dikkat çekici bir özellik. Sadece hayvan türlerinin çeşitliliği değil ada içerisinde 10.000’in üzerinde bitki çeşidi yetişiyor.

Kilimanjaro Dağı – Tanzanya

Svahili dilinde, “Işıldayan Dağ” anlamına gelen bu yer dünyanın en yüksek noktalarından bir tanesi. Afrika kıtasının en yüksek dağı olan Kilimanjaro oldukça değerli ekolojik bir miras olmasına karşın ne yazık ki 2050 yılına kadar yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.  Yaklaşık 5.800 metre yüksekliği bulunan dağın eteklerinde yerel halkın yerleşimleri bulunuyor. Dağın tepesine doğru bir yolculuk gerçekleştirdiğinizde doğanın bir insanın limitlerini ne kadar zorlayacağının farkına varıyorsunuz.

Nil Nehri – Mısır

Listemizde Mısır’dan iki farklı nokta yer alıyor. Ancak Afrika toprakları söz konusu olduğunda Nil Nehri’nin önemi göz ardı edilemez. 7 bin metre uzunluğu bulunan Nil Nehri Afrika’nın en az kendisi kadar eski göllerinin suyundan meydana geliyor.

Büyük Sahra – Kuzey Afrika

Dünyanın en büyük çölü olan Büyük Sahra Çölü biraz tehlikeli bir bölge olmasına karşın dünyanın farklı noktalarından ziyaretçileri ağırlıyor. Çölde sıcaklık kimi zaman 55 dereceye kadar çıkıyor. 

Afrika’da bulunan bu noktaları ve çok daha fazlasını keşfetmek için yolculuğa NeredenNereye.com üzerinden en uygun uçak biletlerini satın alarak başlayabilirsiniz.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin