“Hayat bir kitaptır ve gezip görmeyenler hep aynı sayfayı okur.” -St. Agustine-
Seyahat etmenin en güzel yanlarından bir tanesi de bize farklı dünyaların hatta kimi zaman geçmişin kapılarını açıyor olmasıdır. Ülkemizde çok yaygın olmasa da gerçekleştireceğini müze ziyaretleri ufkunuzun açılması için harika fırsatlar yaratıyor. Biz de sevgili ziyaretçilerimiz için Türkiye’de gezilmesi gereken beş müzeyi derledik.
İçerikteki Konular
Zeugma Mozaik Müzesi
Belki de Türkiye’nin ülke içerisinde ve dışarısında en çok tanınan müzesidir bu eşsiz alan. Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep ilimizin sınırları içerisinde yer alıyor. Müzeinin en tanındık eseri ise esrarengiz bir çingene kızına ait olan bir çif göz şeklindedir. Oldukça büyük bir alana kurulan Zeugma Mozaik müzesi faaliyetine 2011 yılında başlamıştır. Kapladığı alan bakımından dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi olarak kabul edilmektedir. Müzeyi ilgi çekici hale getiren mimari ve teknolojik bir tasarımı vardır. Her yıl yerli ve yabancı binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.
Kültür mirası bakımından oldukça değerli bir müzedir. Geçmişi yaklaşık olarak iki bin yıla dayanan mozaikler koruma altına alınmıştır. Ne yazık ki müze etkin olarak faaliyet göstermeden önce bazı eserler çeşitli nedenlerle tahrif edilmiştir. Daha sonrasın arkeoloji alanında sağlanan yenilikler ile birlikte eserlerin eksik parçaları tamamlanan eserler sergilemeye alınmıştır. Yolunuz Gaziantep’e düşerse pek çok kişinin ilgisini çeken çingene kızını görmeden dönmemenizi tavsiye ederiz.
Kayseri Arkeoloji Müzesi
Kayseri tarihi açıdan kesinlikle Anadolu’nun değerli şehirlerinden birisidir. Binlerce yıllık geçmişi içerisinde pek çok Anadolu medeniyetine ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerden kalan eserler ise günümüzde Kayseri Arkeoloji Müzesi içerisinde sergilenmekte. Müze, 1969 yılında açıldığından bu yana etkin biçimde faaliyetine devam ediyor. Kayseri’nin ilk tarihi dönemlerine ait eserleri müze içerisinde görmek mümkündür. Helenistik, Roma, Bizans dönemine ait eserler çoğunlukta olsa da müze içerisinde aynı zamanda Asur medeniyetine ait çok sayıda esere yer verilmektedir. Müze ziyaretçilerinin gerçek anlamda bir tarih yolculuğu gerçekleştirebilmesi için müze içerisinde yer alan eserler müzenin bahçesinde kronolojik olarak sergilenmektedir.
Efes Müzesi
Efes şüphesiz ki Türkiye’nin en ünlü antik şehirlerinden bir tanesi. Binlerce yıllık geçmişi muhafaza eden bu alana ait bir müze olmaması da garip olurdu. Efes müzesi İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunmaktadır. Tümü ile mermerden yapılan antik kent döneminde Antik Yunan’ın en gözde şehirlerinden biri olması ile biliniyordu. Bu alan aynı zamanda 1994 yılı içerisinde UNESCO’nun dünya mirası listesine alınmıştır. Günümüze kadar ulaşmayı başaran kalıntılar ise 2015 yılında dünya mirası olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu alan yaklaşık olarak sekiz kilometrelik bir alana yayılmaktadır. Gezmek için bir hayli zaman gereken bu alan gittiğinizde özellikle sıcak yaz aylarında aşırı sıcaklara karşı dikkatli olmanızı tavsiye ederiz. Efesi gezmeye başladığınızda, Artemis Tapınağı, Celsus kütüphanesi, Meryem Ana Evi gibi pek çok noktayı görebilirsiniz.
İstanbul Çinili Köşk Müzesi
Döneminde Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı’na yazlık saray olarak yaptırılmıştır. Bu yapının yaklaşık olarak beş yüz yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. Bu eser aynı zamanda Topkapı sarayına ilk eklenen yapı olarak bilinmektedir. Aynı zamanda mimari açıdan Selçukluların izlerini taşımaktadır. 1981 yılından itibaren İstanbul Arkeoloji Müzesi himayesinde işletilmeye devam etmektedir. Ziyaret etmek isteyen kişiler için bu alan fazla zaman ayırmaya gerek yoktur. 13. Ve 19. Yüzyıl Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalma harika eserler müze içerisinde kronolojik olarak sıralandığından vakit kaybetmeden gezilebilmektedir.
Antalya Müzesi
Antalya hiç şüphesiz ülkenin en gözde gezi ve tatil bölgelerinden bir tanesi. Denizi, kumu, güneşi ve tüm bunların birleşmesi ile ortaya harika bir tatil kenti çıkıyor. Ancak bu kadar ile kalıyor mu dersiniz? Antalya, aynı zamanda özellikle antik dönemin en gözde kentlerinden bir tanesi bu nedenle içerisinde pek çok antik kenti barındıyor. Medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu şehirde bu medeniyetlerden kalan eserleri görmeniz de en doğal haklarınızdan bir tanesi. 1972 yılında asıl yerine taşınarak faaliyetlerine devam eden Antalya Müzesi özellikle antik dönem mitlerine ve eserlerine meraklı olan ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerlerden bir tanesi. Ancak belirtmek gerek ki, içeriği ile dolu dolu olan bu müzeyi gezmek sizi birazcık yoracak. Bize soracak olursanız bu tatlı yorgunluğa kesinlikle değer.
Listemizde yer alan müzeler yada tarihin derinliklerine kapılar açan pek ok farklı mekanı görmek, keşfetmek ve öğrenmek için yolculuğunuza NeredenNereye.com üzerinden en uygun otobüs yada uçak biletlerini satın alarak başlayabilirsiniz.