Dünya bilimin bize sunduğu verilere yaklaşık olarak 4.5 milyar yıl yaşında. Bir insan ömrü ile kıyaslandığında gezegenimizin yaşı muazzam bir uzunluğa sahip. M.Ö 12000’li yıllara kadar uzanan insanın yerleşik yaşama geçme tarihi ise gezegenimizin bu devasa ömrü karşısında bir hayli küçük kalıyor. Ancak buna karşın insanlık olarak yerleşik hayata geçtiğimizden bu yana Dünya’nın farklı noktalarına medeniyetlerimizden kalan izleri kazımış bulunmaktayız. Dünya tarihine bırakmış olduğumuz bu izlerden bazıları var ki; gerek mimari özellikleri ile gerekse de medeniyetlerin hayal güçleri ile günümüz insanları bile büyülemeye devam ediyor. Elbette bunlardan en bilineni Dünya’nın 7 Harikası olarak nitelendirdiğimiz eserler. Biz de NeredenNereye.com ailesi olarak kadim Dünya’nın 7 harikasını sizler için kısaca listeledik.
İçerikteki Konular
Keops Piramidi – Mısır
Mısır, günümüz dünyasının en kozmopolit ülkelerinden bir tanesi. Bu özelliğini ise binlerce yıllık geçmişi boyunca farklı halklara ev sahipliği yapmış olmasından alıyor. Eski Mısır medeniyeti öylesine gizemler, eserler ve kültürel birikim ile dolu ki; özellikle 90’lı yılların sineması ve popüler eserleri içerisinde kendisine oldukça fazla yer bulduğunu görebiliyoruz. Elbette bu ilgiyi görmesinin çok fazla haklı nedeni var.
Mısır’ın başkenti Kahire’de yer alan Keops Piramidi aynı zamanda Büyük Piramit olarak da biliniyor. Yapılan araştırmalar piramidin yaklaşık 20 senelik bir inşa süreci boyunca firavun Khufu için yapıldığını gösteriyor. Piramidin şüphesiz en dikkat çekici özelliklerinden bir tanesi yapımı sırasında Pi sayısının gerçeğe çok yakın bir değer ile kullanılarak harika bir mimari işçiliğin ortaya çıkarılmış olması. Günümüz koşullarında bile yapımı oldukça zor olan bu piramidin insanı hayrete düşüren kendine has birçok özelliği bulunuyor. Keops Piramiti devasa bir büyüklüğe sahip; yapının bitirilmesi için 2.3 milyon taş blok ve 3 milyon kaya kullanılmış. Yapı içerisinde üç büyük oda ve onlarca odacık tespit edilmiş durumda. Ancak odaların ve tam olarak kaç bölümün bulunduğunun kesin bilgisi hala elimizde değil.
Babil Asma Bahçeleri – Irak
Babil Asma Bahçeleri’nin, Babil’in kralı II. Kral Nebukadnezar tarafından inşa ettirildiği düşünülmektedir. Eserin günümüzde herhangi bir kalıntısının bulunmaması ve yalnızca tarihi yazıtlarda tasvir edilmesi nedeni ile bazı uzmanlar tarafından yalnızca bir anlatı ya da mit olduğu da düşünülüyor. Efsaneye göre Babil Asma Bahçeleri, kral II. Nebukadnezar’ın karısı Amitis (Amytis) için inşa ettirilmiş. Birçok eski yazıtta eserden yeryüzünün cenneti olarak bahsediliyor. Karısının vatan özlemini gidermek için kral tarafından yaptırılan bu yapıt; günümüzün ekolojik mimari yapıtlarının bile çok ötesinde olarak görülüyor. Yazıtlara göre Babil Asma Bahçeleri onlarca farklı kısa ve uzun bitki türleri, çiçekler ve sarmaşıklar ile kaplı botanik alanları piramid benzeri yükselen alçak ve yüksek duvarları ile görenleri büyülüyordu. 4. Yüzyılda Strabon, bahçenin dikdörtgen şeklinde olduğunu ve kemerli tonozlar ile inşa edildiğini, Fırat Nehri’nden bahçeler için su taşındığını yazmıştır.
Zeus Heykeli – Yunanistan
Yunan mitolojisi günümüzde de geçmişte de gerek akademik yayınlar gerekse de popüler kültür ürünleri için inanılmaz bir ilham kaynağı olmuştur. Bu nedenle hepimizi az çok bu mitoloji hakkın bir bilgiye sahibiz. Tanrıların en üstünü olduğuna inanılan Zeus için Pantheon Tapınağı içerisinde Phidas isimli ünlü bir heykeltıraş tarafından M.Ö 450 senesinde yapılan heykel günümüzün Yunanistan’ında Atina şehrinde bulunuyor. Zeus Heykeli ne yazık ki dramatik bir kadere sahip olmuş ve günümüze kadar ulaşmayı başaramamıştır. Ancak heykelden geriye kalan kalıntılar Paris’te Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.
Tarihi kaynaklarda tasvir edildiği şekli ile Zeus Heykeli, 12 metre yüksekliğinde 6.5 metre genişliğinde, sol elinde hükümdar asası aşağısında Zeus’ın en bilindik sembollerinden biri olan kartal figürü ve yüzünde her an ayağa kalkacakmış gibi bir ifade barındıracak şekilde yapılmıştır.
Rodos Heykeli – Yunanistan
Rodos Adası’nın limanının girişinde yer alan bu heykel Rodoslular tarafından uzun süren ada kuşatmasının ardından Yunan koruyucu tanrısı Helios’a şükürlerini sunmak amacı ile 12 yıllık bir çalışma sonucunda inşa edilmiş. Yazıtlara göre heykel öylesine görkemli bir yapıtmış ki; gemilerin limana girmeden önce heykelin bacak arasından geçmesi gerekiyormuş. Ancak bu bazı tarihçiler tarafından kabul edilmeyen bir abartı olarak görülüyor. Her şeye karşın M.Ö 225 yılında meydana gelen deprem ile yıkılan bu heykelin insanlık tarihinin en değerli mimari eserlerinden biri olduğu kesin. Yapımında bronz kullanılan heykel yıkıldıktan birkaç asır sonra işe yaramadığı gerekçesi Rodoslular tarafından eritilerek paraya çevrilmiş. ABD’de yer alan Özgürlük Anıtı’nın da Rodos Heykeli’nden esinlendiği söyleniyor.
İskenderiye Feneri – Mısır
İskenderiye Limanı karşısındaki Pharos Adası’nın üzerinde dönemin iki kralı Soter ve Batlamyus tarafından M.Ö 285 ile 246 yılları arasında yaptırılan İskenderiye Feneri, Dünya’nın en uzun deniz feneri olarak biliniyor. Ne yazık ki, İskenderiye Feneri de günümüze ulaşamayan harikalardan bir tanesi. 135 metre yüksekliğinde olan bu fener Mısır’ın İskenderiye şehrinde yer alıyordu. Gövdesi beyaz mermerden yapılan fenerin tepesinde tunçtan yapılmış devasa bir ayna bulunuyordu. Anlatılanlara göre bu ayna 70 km mesafeden dahi görünerek şehre gelen gemilere rehberlik ediyordu.
Kral Mausollos’un Mezarı (Halikarnas Mozolesi) – Türkiye
Kral Mausollos için kraliçe, kralın kızı ve kralın kız kardeşi Artamisia tarafından yaptırılan mezar 45 metre uzunluğunda olup Bodrum Halikarnassos Antik Kenti’nde yer alıyordu. Yapımı yaklaşık olarak 7 sene süren bu mezar devasa boyutu ile görenleri büyülüyordu. Bu devasa anıt dönemin en yetenekli isimleri tarafından yapılmış hayvan ve insan heykelleri ile çevrilmiş durumdaydı. Tarihi açıdan önemli olan eserin özelliği şudur ki; kendisinden önce antik dönemde yalnızca tanrılar için benzeri eserler yapılmış bir ölümlü için böyle bir eser ortaya konmamıştır. Saint Jean şövalyeleri 1402 senesinde Bodrum’daki Halikarnas Mozolesi’ni önceleri taş ocağı olarak kullanmış bir süre sonra ise anıtının sökülmesini sağlayarak Bodrum Kalesi’ni inşa etmişlerdir. Bugün Londra’daki müzede Kral Mausollos’un heykeli sergilenmektedir.
Artemis Tapınağı – Türkiye
Tarihi M.Ö 550 yılına uzanan bir diğer adı ile Diana Tapınağı bakire avcı Artemis için inşa edilmiş olup İzmir, Efes’te yer alır. Neredeyse kusursuz işlenmiş mermerden yapılan tapınak ne yazık ki günümüze değin ulaşmayı başaramamıştır. Tapınaktan günümüze kalanlar ile İzmir, Selçuk’ta sergilenmektedir. Artemis Tapınağı, 120 yıllık projenin bir eseri olarak Lidya Kralı Kroisos’un emriyle Yunan mimar Chersiphron tarafından inşa edilmeye başlanmıştır. Artemis, Yunan mitinde Anadolu’dan görmeye alışık olduğu tanrı Kibele’nin kültünü yansıtır. Bu nedenle de bereket ve koruyuculuk açısından son derece önemli olduğuna inanılan bu tanrı için muazzam bir tapınak ortaya konmuştur. 115 metre uzunluğundaki tapınak, 54 metre genişliğe sahiptir. İçerisinde toplam 127 tane sütun yer alır.
NeredenNereye.com tüm Türkiye’ye sağlıklı ve mutlu günler diler!