Üniversite yıllarımız hayatımızın şüphesiz en hareketli zamanları oluyor. Sorumluluklar ile henüz yüzleşmeden önce insan farklı noktaları keşfetmek, öğrenebildiği kadarını öğrenip hayatın tadını çıkarmak istiyor. Üniversite yıllarında seyahat etkinliklerinin en başında elbette İnterrail geliyor. Son zamanlar da çok daha popüler hale gelen bu yolculuk ile Avrupa ülkelerini arkadaşlarınızla ile birlikte bir Avrupa tatili için ayıracağınız bütçenin çok daha azına rahatlıkla gezebiliyorsunuz. Her şey iyi, güzel ancak biliyoruz ki Avrupa yüzlerce yıllık geçmişi ile çok büyük bir medeniyet. Haliyle günümüz Avrupa’sında gezilecek yerlerin listesini yapmaya kalksanız yeterli uzunlukta bir kağıt bulamayabilirsiniz. Bu nedenle şehirlerde yer alan belirli başlı noktaları gezmek ve programınızı buna göre ayarlamak çok daha mantıklı. Biz de İnterrail hayalleri kuran üniversiteli gençler için yolculuk sırasında mutlaka görülmesi gereken noktaları kısaca listeledik.

Kolezyum – İtalya

Sinemanın modern dünyada yer alan sembollerden biri haline getirdiği Kolezyum, İtalya’nın en çok ziyaret edilen noktalarından bir tanesi. 50.000 kişilik seyirci kapasitesi bulunan Kolezyum en parlak dönemlerinde Roma’nın en kanlı gösterilerine ev sahipliği yapmış. Roma döneminde efsanevi gladyatör dövüşlerine ev sahipliği yapmanın yanı sıra dünyanın farklı noktalarından getirilen egzotik hayvanların da sergilenmesine tanıklık etmiştir. Bugün İtalya’nın en özenli korunan yapılarından bir tanesi. Mimari değeri paha biçilmez olan bu yapıyı İnterrail geziniz sırasında mutlaka görmelisiniz.

Meteora Manastırları – Yunanistan

Meteora Manastırı, Yunanistan’da yer alıyor ve son zamanlarda popülerlik kazanmış turizm noktalarından birisi. Neden ünlü olmakta bu denli geç kaldığını isminin anlamına bakarak anlayabilirsiniz. Meteora, “gökyüzünde asılı kalan” anlamını taşıyor. Burası dönemin rahiplerinin inziva için kullandığı bir sığınakmış. O denli yüksekte yer alıyor ki, rahiplerin kalabalıktan uzaklaşmak için daha iyi seçeneği olamazdı diyebilirsiniz. Merak etmeyin modern dünyanın getirdiği kolaylıklar ile birlikte manastıra ulaşım sağlamak çok daha kolay hale gelmiş durumda.

Sagrada Familia Kilisesi – İspanya

Antonio Gaudi, İspanya denildiği zaman akla ilk gelen isimlerden bir tanesi. Ortaya koymuş olduğu mimari eserler ile tüm İspanya’nın saygısını kazanan ünlü sanatçının şüphesiz en ünlü eserlerinden biri Sagrada Familia Kilisesi. Yapının inşası tamamlanmamış olsa da hem yerel halk hem de dünyanın geri kalanından aşırı ilgi görüyor.

San Pietro Bazilikası – İtalya

San Pietro Bazilikası, şüphesiz Avrupa’nın en değerli mimari eserleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Onu bu denli ünlü bir eser haline getirense tamamlanmamış olmasına karşın şimdiye kadar yapımında çalışan sanatçılar. Tarihine baktığınızda 16. Yüzyılın neredeyse tüm ünlü sanatçılarının bu eser için seferber olduğunu görebilirsiniz. Durum böyle olunca insanlar yalnızca bu sanatçıların izlerini görmek için bile San Pietro Bazilikasını ziyaret ediyor.

Devler Geçidi – İrlanda

Kuzey İrlanda’da Country Antrim’de yer alan Devler Geçidi tamamı ile insan elinden çıkma bir yer. Burada denize doğru uzanan taş sütunlar eşine ender rastlanır bir görüntü sunuyor. Zaman içerisinde insanlar bu muazzam yer için hikayeler de ortaya atmış haliyle. Bugün taşlar hakkında pek çok efsane bulunuyor.

Pisa Kulesi – İtalya

Sahip olduğu eğim ile dünyanın en sembolik yapılarından biri haline gelen Pisa Kulesi 254 metre yükseliğinde. Eserin yapım sürecinde yer alan sanatçılar ne yazık ki tamamlandığı görmeden hayata veda etmişler. Eğimli şekli dikkat çekiyor olsa da uzmanlar günümüzde iyice yana yatan kulenin yıkılmasından korktukları için çeşitli önlemler almış durumda.

Büyük Kanal – Venedik

“S” şeklinde bir kıvrım yaparak yaklaşık 4 km boyunca uzanan kanal şüphesiz dünyanın nadide noktalarından birisi. Avrupa yolculuğunuz sırasında romantizmin başkentlerinden biri olarak kabul edilen, suların evlerin kapılarına kadar uzandığı bu yeri görmeden dönmek üzücü olacaktır. Bir de elinizi çabuk tutmanız gerektiğini hatırlatmakta fayda var. Nitekim uzmanlar, yakın gelecekte Venedik’in tamamen sular altında kalmasından endişe duyuyor.

Eyfel Kulesi – Paris

Geziniz sırasında şüphesiz tüm Avrupa’yı gezmek için fırsatınız olmayacaktır. Ancak yolunuz Paris’e düşer tüm dünyada milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Eyfel Kulesi’ne bir göz atmadan dönmek istemeyeceğinizi düşünüyoruz. Her ne kadar ilk yapıldığı dönemlerde olduğu gibi dünyanın en yüksek yapısı unvanına sahip olmasa da kule gökyüzüne doğru göz alabildiğince uzanıyor. Fransa’nın en yüksek bayrak direğine sahip olabilmesi için tasarlanan Eyfel Kulesi’nin yapımında 10 tona yakın demir kullanılmış.

Avrupa’nın farklı noktalarında bulunan yüzlerce eseri ve daha fazlasını keşfetmek için yolculuğa NeredenNereye.com üzerinden satın alacağınız en uygun uçak bileti ile başlayabilirsiniz.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin