İnsanlık tarihi on binlerce yıl öncesine uzanıyor. Şüphesiz bu süreç boyunca onlarca farklı medeniyet dünya üzerinde hakimiyet kurdu ve bu hakimiyetinden günümüze izler bırakmayı başardı. Ancak bunlar arasında öyle bir uygarlık var ki; Geçmişten günümüze bıraktığı gizemli izleri hala konuşulmaya devam ediyor. Evet, pek çoğunun tahmin edebileceği gibi antik mısırdan bahsediyoruz. Kitaplara, filmlere, dizilere konu olan bu devasa medeniyet döneminin çok ilerisinde yapıtları ile günümüzde dahi hayranlık uyandırmaya devam ediyor. Mısır Piramitleri bütün dünyanın dilinde. Ancak, Antik Mısır yalnızca piramitlerden ibaret değil. Bugün siz sevgili ziyaretçilerimiz için egzotik bir masal diyarı olan Mısır’a kısa bir yolculuk yapıyoruz.
Mısır, on binlerce yıllık görkemli tarihi, akılamaz mimari yapıları, okyanuslar kadar engin çölleri ve mercanlarla kaplı güzel denizi ile dünyanın dört bir yanından gelen turistler için bir cazibe merkezi. Özellikle popüler kültür etkisi altında gelişen Antik Mısır hayranlığı durumu sizde de varsa mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri… Tatil süreciniz boyunca bu ülkede yapacağınız seyahat sayısız yapıtta gördüğünüzden çok daha etkileyici olabilir.
Mısır ziyaretçilerinin ülkede öncelikli olarak gezebileceği noktalar arasında Şarm el Şeyh ve elbette Kahire bulunuyor. Ancak, bugün zamanı kısıtlı olanlar için farklı bir rota üzerinde “Hurgada – Luksor – Krallar Vadisi” güzergahı üzerinde duracağız. Tüm dünyada hakim olan pandemi, Mısır’ın da turizm alanında kan kaybetmesine neden olmuş. Pandemi etkilerinin yumuşamaya başladığı şu günlerde ise Mısır eski kalabalık günlerine geri dönmeye başlıyor.
İçerikteki Konular
Hurgada – Luksor – Krallar Vadisi
Mısır’ı ziyaret etmek için yılın her mevsimi uygun. Sıcak iklimi nedeniyle hava koşulları en soğuk mevsimde dahi insanları zorlamıyor. Elbette her tatil planının da olduğu gibi seyahatinizin amacını iyice düşünmeniz gerekiyor. Gidiş zamanınızı buna göre seçebilirsiniz. Uçak bileti fiyatları güne ve şirkete göre değişse de uygun fiyatlı Mısır uçak biletleri bulmanız mümkün.
Krallar Vadisi içerisinde, tek kadın firavun olan Hatşepsut’un mezarı da yer alıyor. Tarihin tozlu sayfalarında yer alan bu firavun kendinden sonra gelen erkek yöneticiler tarafından halka unutturulmaya çalışılmış. Bu nedenle hakkındaki bilgi kaynaklarının biraz kısıtlı olduğunu söylemek gerek.
Rengarenk Mercan Resifleri
Mısır, genel itibari ile piramitleri ile sembol haline gelmiş olsa da belirtmiş olduğumuz gibi ülkenin ilgi çekici pek çok özelliği bulunuyor. Hurgada sınırından başlayarak Şarm el Şeyh’e kadar uzanan renkli denizaltı yaşamı da bunlardan bir tanesi. Rengarenk mercan resifleri ziyaretçilerinde hayranlık uyandırıyor olsa da ulaşımın pek kolay olduğu söylenemez. Bu nedenle mercan resiflerini görmek için düzenlenen özel tekne turlarına katılmanız yerinde olacaktır. Tatilinizin ilk gününü denize girip güneşlenerek geçirip, dinlendikten sonra mercan resiflerini görmek için tekne turuna katılabilirsiniz.
Hugarda’da yer alan ve Antik Mısır tarihine dair pek çok eseri görebileceğiniz müzesi de uğramanız gereken bir nokta. Mısır’da tatil geçirmek için daha önce gidenlerin olumlu deneyimlerini paylaştığı otelleri tercih etmeniz yerinde olacaktır. Zira ülke de kirlilik bir hayli yüksek ve hijyen seviyesi düşük. Bu nedenle özellikle sokak lezzetleri gibi yiyeceklerden uzak dururken otelinizin sizin için ayarladığı güvenli ulaşım seçeneklerini tercih etmek yerinde olacaktır. Turistik mekanlar her ne kadar bundan uzak olsa da ne yazık ki, ülke geneline hakim olan hijyen koşulları sizi pek mutlu etmeyebilir. Hugarda sahili boyunca bir marina ve tekneler var. Bu sahil yolu boyunca içinizi ısıtan güzel yürüyüşler de yapabilirsiniz.
İlginç bir bilgi olarak aktarmak da gerekli. Karnak bölgesinde yer alan tapınak Türkiye için de önemli bir noktada. Tapınakta yer alan 5 tarihi dikilitaştan 3’ü yurt dışına çıkarılmış. Bunlardan bir tanesi de İstanbul’un merkezinde yer alan meşhur Dikilitaş. Hugarda müzesi içerisinde Antik Mısır eserleri yanı sıra uzun bir dönem bölgede hakimiyet süren Osmanlı Devleti döneminden kalan eserleri de görebilirsiniz.
Luksor Yolculuğu
Bilgelerin uykularını kaçıran meşhur Luksor, Mısır seyahatinizdeki ikinci durak olmaya aday. Hugarda merkezinden Luksor arası 4 saat kadar sürüyor. Her iki bölgeyi de gezmek istiyorsanız konaklama noktanızı buna göre seçebilirsiniz. Yukarı Mısır’da, yapısı gereği dokununca ufalanan kayaç yapılardan oluşan bir çöl içerisinde yolculuk etmeniz gerekiyor. Bu çölün büyük bir bölümünde telefonlar çekmediğini ve iletişim düzeninizi buna göre ayarlamanız gerektiğini unutmamalısınız. Ancak çöl yolculuğundan sonra kadim tarih boyunca bereketli toprakları ile bir efsaneye dönüşen meşhur Nil Nehri ile karşılaşabiliyorsunuz.
Luksor kasaba merkezine vardığınızda sizler gibi dünyanın dört bir yanından gelen turist kafilelerinin çevrenizi kuşattığını görüyorsunuz. İlk durak olarak karşınıza çıkan Karnak Tapınağı’na giriş ücretli. Yola giriş yaptıktan sonra daha ilk dakika da karşınıza çıkan Koç Başlı Sfenks, görür görmez ziyaretçileri sarsıyor. Yalnızca sfenks değil etrafınızda onlarca farklı devasa heykeller bulunuyor.
İçerisindeki tüm yapıların devasa olduğu Karnak Tapınağı aslında tamamlanmamış bir eser. Mısır tarihi boyunca firavunlar, kendinden önce gelenlerin yaptıklarına eklemeler yaparak Karnak Tapınağını bugün gördüğümüz haline getirmiş. Tapınak içerisinde yaklaşık 300 tane devasa işlemeli sütün bulunuyor. Mimari meraklı ve zamanı olan biriyseniz hepsini tek tek inceleyebilirsiniz. Günümüze kadar bölgede 8 bin adak taşı, 450 heykel ve 10’larca sfenks bulunmasına karşın günümüzde dahi arkeolojik kazılar devam ediyor ve yeni eserler bulunuyor. Bütün bu özellikleri ile bilgelerin uykularını kaçıran Luksor – Karnak Tapınağı bölgesinin dünya üzerinde bir eşi benzeri daha olmayan muazzam bir turistik nokta olduğunu itiraf etmek gerek. Tapınak yolculuğu boyunca Nil Nehri’nin suları ile oluşturulmuş ve tapınağın derinliklerine konumlandırılmış olan esrarengiz gölü de mutlaka görmenizi tavsiye ederiz. Bugün bile anlatılan yerel efsanelerin izlerini tapınak geziniz boyunca rahatlıkla görebilirsiniz. Özellikle Antik Mısır mitolojisinde kendisine yer bulan scarap işlemleri çok kez gözümüze çarpıyor.
Etkileyici Krallar Vadisi
Kelimenin tam anlamı ile Antik Mısır’ın kalbine açılan bir geçit arıyorsanız Krallar Vadisi seyahatiniz sırasında uğramanız gereken bir durak olmalı. Esrarengiz, ürkütücü, merak uyandırıcı, ihtişamlı ve çok daha fazlası. Kral Vadisini gezmek için 240 Mısır Lirası kadar bir giriş ücreti ödemelisiniz. Ancak tarihin derinliklerine uzanan bu yolculuk için son derece makul bir ücret olduğunu belirtmek gerek. Krallar Vadisi girişinde gezeceğiniz yerleri anlamanız için minyatür çizilmiş bir harika yer alıyor. Vadi girişini bir trenle geçmeniz gerekiyor ve daha sonra yerin altına doğru uzanan üç kralın mezarına doğru etkileyici bir yolculuk başlıyor. Fark ediyorsunuz ki, vadi uzun, karmaşık labirentler ve odalar şeklinde oyulmuş.
Günümüzde hala arkeolojik çalışmalar sürdüğünden vadinin bazı kısımlarını yaya olarak gezmenize izin verilmiyor. Ancak yapacağınız tren yolculuğu sırasında bu bölgeleri de görebiliyorsunuz. Vadi boyunca ismini duymaya alışık olduğumuz Mısır’ın en ünlü firavunları olan I. Ramses, II. Ramses ve III. Ramses’in mezarlarını görebilirsiniz. Görkemli dönemlerinin göstergesi olarak bu firavunların mezarları oldukça renkli ve ihtişamlı olarak oyulmuş. Aynı zamanda Merenptah’ın (Hz. Musa’yı Kızıldeniz’e süren firavun olduğunu düşünülüyor) mezarı da burada bulunuyor.
Bazı ziyaretçiler Krallar Vadisinin, Mısır’ın sembol şehri Kahire’de yer alan piramitlerden bile daha etkileyici olduğunu düşünüyor. Krallar Vadisini herhangi bir belgeselde deneyimleniz de pek mümkün değil. Bunun nedeni yerin altında uzanan bu yolculuk sırasında ateş ışığını taklit eden özel bir aydınlatma sisteminin kullanılması. Çünkü bölge normal ampulle aydınlatıldığında egzotik atmosferini bir nebze kaybediyor diyebiliriz. Yolculuğun bu devasa vadi boyunca sürdüğünden yorucu olduğunu da belirtmek gerek. Bu nedenle Krallar Vadisi gezinize biraz dinlenmiş olarak çıkmak isteyebilirsiniz. Son olarak Mısır’ın ülkemizden her yıl çok sayıda turisti ağırladığını da hatırlatarak bu kısa serüveni sonlandıralım….