Çay, her yönüyle bir bakıma Türkiye’nin milli içeceği sayılabilir. Cumhuriyet’in ilanından sonra ülkemizde üretimine geçilen çay, günümüzde Türkiye ile öylesine özdeşlemiş durumdaki pek çok turizm tanıtımda kendisine yer buluyor. Elbette bu haksız bir imgeleme değil. Dünya Çay Komitesi’nin 2017 yılında hazırlamış olduğu rapora göre yıllık 3.5 kg ortalama ile Türkiye kişi başına en çok tüketen ülkeler sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Dünya çay üretimi listesinde ile nüfusundan dolayı yıllık 2.2 milyon ton üretimle Çin Halk Cumhuriyeti birinci sırada yer alırken 260 bin ton ile Türkiye beşinci sırada bulunuyor. Elbette bunun üzerinde Türkiye’nin çay üretiminde kullanabileceği tarım arazilerinin sınırlı olmasının da etkisi var. Ülkemizde, Gürcistan sınırından başlanarak Fatsa’ya kadar çağ üretimi sağlanabiliyor. 

İçerisinde barındırdığı minareler nedeniyle diş ve kemik sağlığına iyi gelen çayın nasıl bulunduğuna dair kesin bir bilgi elimizde olmasa da son derece eski dönemlerden günümüze zevkle içildiği biliniyor. Çay hakkında anlatılan efsaneye göre M.Ö 2.700 gibi bir tarihte Çin sarayının bahçesinde uçuşan yaprakların, İmparator’un sıcak suyunun içine düşmesi ile ortaya çıktığı düşünülüyor. Efsaneye göre bu suyu deneyimleme şansı elde eden İmparator lezzetini oldukça beğeniyor ve günümüze kadar gelen çay serüveni bu şekilde başlıyor. 

Biz her ne kadar genellikle Karadeniz Bölgesi’nde üretilen siyah çaya alışık olsak da çay, çeşitli bitkilerin yapraklarının, çiçeklerinin, köklerinin, gövdelerinin, kabuklarının, tohumlarının kaynatılması ya da haşlanmasıyla elde edilen bir içecek türü olarak literatürde kendine yer buluyor. Bilimde kullanılan antik Latince ismi, “Camellia sinensis” olan çay bitkisi, aslında çalı yapraklarının hasat edilmesi, kurutulması, sıcak su ile hazırlanması ve kimi zamanda farklı bitkilerin çiçek ve tohumları ile karıştırılarak elde edilen bir içecek. Çay günümüzde kahve ile birlikte dünya genelinde en çok tüketilen iki içecekten bir tanesi. 

Elbette böylesine köklü bir geçmişe sahip olan çay, zaman içerisinde serüveni boyunca onlarca farklı şekilde insanlara sunulmuş. Bu nedenle çayı farklı kriterlere göre gruplara ayırmak mümkün. Ancak, bitki familyası olarak yaklaşıp bilimsel açıdan bakarsak, “Camellia sinensis” adlı bu bitkiden temelde 6 farklı çay elde ediliyor. Çay yapraklarının farklı fermantasyonu sonucunda; siyah, yeşil, beyaz, sarı, oolong ve pu – erh çayları elde ediliyor. 

Çay Türleri 

Siyah Çay

Siyah çay, Türkiye’de yaygın olarak tüketilen çay çeşidi. Hemen hemen hepimiz nasıl servise hazırlandığını biliyoruz. Temelde çay bitkisinde elde edilen yaprakların mayalanma sonucunda siyah olmasından dolayı bu ismi alıyor. Çay türleri arasında uyarı etkisi bulunan tanin ve kafein maddeleri bakımından sonra derece zengin. Elbette bunun vücudumuza olan etkileri tartışmalı bir konu. Bunun yanı sıra, çay türleri içerisinde antioksidan bakımından en düşük orana sahip olan çay türü diyebiliriz. 

Türkiye’nin vazgeçilmez içeceği haline gelmiş olan siyah çayı görmemiş olmanız neredeyse imkânsız. Evlerden kafelere, sokak aralarına kadar aklınıza gelebilecek hemen her mekânda karşınıza çıkıyor. Siyah çay içerisinde A, D ve B12 vitaminleri bulunuyor. Siyah çayın üretimi sırasında yoğun oksitlenme olmasından dolayı diğer çay türlerine göre daha yoğun ve demli bir tada sahip olduğunu da söyleyelim. 

Yeşil Çay 

Yeşil Çay, hasattan sonra çok fazla işlem görmediği için besin değerlerini koruyor. Bu nedenle de çoğu insan tarafından çok daha faydalı olarak görülüyor. Yeşil çayın iki ana merkezi olarak kabul edilen Çin ve Japonya’da kendine özgü hazırlanma yöntemleri var. Çin kendi yöntemi ile yeşil çay yapıldığında daha faydalı olduğunu öne sürerken Japonya tam aksini iddia ediyor. Bu noktada karar tamamen size ait. Gerek hasat gerekse de hazırlanış biçimine bağlı olarak antioksidan miktarı artan yeşil çay içerisinde kafein miktarı da azalıyor. 

Siyah çayın tersine son derece hızlı kurutma evresine sahip. Bunun nedeni bitki yapraklarının hasattan sonra olabildiğince az şekilde oksijen ile tepkimeye girmesini sağlamak. Yeşil çay üretiminin en kritik noktası burası diyebiliriz. 

Sarı Çay 

Sarı Çay, tüketimi özellikle Çin’de yaygın olan ve diğerlerine oranla bir nebze daha pahalı olan bir çay çeşidi. Tıpkı yeşil çay gibi bitkinin yaprakları hasat sonrasında olabildiğince az işlemden geçiriliyor. Bir sonraki adımda çay yaprakları özel bir suyun içerisinde boğulduğundan sarı rengini alıyor. Bu nedenle de sarı çay ismini almış. Ana tüketim yeri Çin olsa da elbette dünya genelinde de sınırlı olarak üretiliyor. Bitki yaprakları hasattan sonra oldukça az işlemden geçtiği için antioksidan bakımından oldukça zengin bir çay türü. 

Beyaz Çay 

Dünyanın en pahalı çay türü olan beyaz çay, son derece değerli. Elbette ki, bu durumun oluşmasında en büyük etken beyaz çay yapımının diğerlerine göre daha zor olması. Çay bitkisinin yaprakları hasattan sonra kesinlikle herhangi bir fermantasyon aşamasından geçirilmeden yalnızca soldurma ve kurutma yöntemi kullanılarak kullanıma hazır hale getiriliyor. Bu nedenle de antioksidan bakımından en zengin çay çeşidi olarak biliniyor. 

Oolong Çayı 

Tütünü andıran bir tada sahip olan bu çayı bizim coğrafyamızda görmek biraz zor. Siyah çay ile yeşil çay arasında bir kıvamda fermantasyon işleminden geçen oolong çayı, çok fazla kimyasal tepkimeye maruz kaldığı için antioksidan bakımından zayıf ancak kafein bir o kadar da kafein bakımından zengin diyebiliriz. 

Pu –erh Çayı 

Pu – erh çayının iki farklı türevi bulunuyor. Tatları hemen hemen aynı olsa da elbette aralarında küçük farklar mevcut. Aynı şekilde ülkemizde pek yaygın olmayan bu çay türünün dünya genelinde de pek yaygın olduğu söylenemez. Temel olarak yeşil çayın ikinci kez fermente edilmesi neticesinde elde edilen bir çay türü. Fermente işlemleri sırasında kimyasal tepkimeye girdiğinden haliyle antioksidan seviyesi de biraz düşük. 

Türkiye’nin en harika manzaralarında enfes bir bardak çay yudumlamak için ülkemizin her köşesine en uygun otobüs biletlerini NeredenNereye.com üzerinden online olarak satın alabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin