Türkler, dünya tarih sahnesinin en önemli milletlerinden bir tanesi. Bunu bizler değil, modern yüzyılın en büyük tarihçileri ifade ediyor. Elbette böylesine bir tanımlamanın haklı nedenleri var. Orta Asya topraklarında başlayan Türk serüveni yüzyıllar boyunca dünyanın dört bir köşesine uzanmış durumda. Türkler, tarih boyunca kurmuş oldukları güçlü devletler ile farklı bölgelere sayısız eser bırakmış. Özellikle üç kıt’ada hüküm sürmüş olan Osmanlı gibi devasa bir imparatorluk döneminde Avrupa’da ve hatta uzak Asya’da eserler bırakılmış. Bugün sizler için yabancı turistler ve Malta’ya dil eğitimi gibi farklı nedenler ile seyahat eden Türklerin ilgisini çeken, Malta Türk Şehitliği’ni ele alıyoruz. 

Osmanlı’nın Anadolu toprakları dışında inşa ettirdiği şehitliklerden biri olan Malta Türk Şehitliği (Türkish Military Cementery), 19. yüzyılda Osmanlı Sultanı Abdülaziz’in talimatı ile yapılmış. Şehitlerimizin anısına yapılan bu esere bir hayli önem verilmiş ve dönemin gözde mimarları ile çalışarak son derece etkileyici bir mimari yapı ortaya çıkarılmış. Bu nedenle Malta Türk Şehitliği aynı zamanda Akdeniz’in Tac Mahali olarak da anılıyor. 

Malta Türk Şehitliği 

19.Yüzyıl içerisinde Türklerin Anadolu toprakları dışında bir anıt mezarı olarak inşa edilen Malta Türk Şehitliği son zamanlar Türkler ve dünyanın farklı noktalarından seyahatseverler tarafından ilgi görüyor. Görkemli mimari yapısı ile ilgi çeken eser, restorasyon çalışmalarıyla daha da ilgi çekici hale getirilmeye çalışıyor. Osmanlı Sultanı Abdulaziz’in talimatı ile 1874 yılında inşa edilen ve Malta’nın başkenti Valetta yakınlarındaki Marsa semtinde yer alan Türk Şehitliği, bugün sadece Türkiye’den gelenlerin değil, aynı zamanda burayı kendi kültürel miraslarının bir parçası olarak kabul eden Maltalıların da ziyaret ettiği bir yer haline gelmiş durumda. 

Türkiye’nin toplam 34 farklı ülkede yer alan 78 şehitliğinden yalnızca bir tanesi olan Malta Türk Şehitliği, 1565 yılındaki Malta kuşatmasında şehit olan askerlerimiz anısına yapılmış. Ancak, şehitlik bugün Birinci Dünya Savaşı’nda esir düşerek buraya getirilen askerlerimize ve farklı nedenlerle bölgede şehit düşmüş Müslüman şehitlere ev sahipliği yapıyor. Kayıtlara bakıldığında şehitliğin ilk olarak 22 kahraman Türk askerine ev sahipliği yaptığı görülüyor. 

Mimari eserler ile ilgili olarak yayınladığı makaleler ile ünlü olan Malta Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Conrad Thake, şehitliğimizin üstün mimari yapısını gördüğünde bu eser ilgili bir araştırma yapmaya karar vermiş. Bu kararın üzerine Conrad, 2016 yılında “Malta’daki Osmanlı – Müslüman Mezarlığı” isimli kitabını çıkarıyor. Eserin mimari inceliklerinin detaylı şekilde açıklandığı bu yapıtın ardında Malta Türk Şehitliği daha fazla ilgi görmeye başlıyor. 

Tarihi kayıtları inceleyen Conrad, Sultan Abdülaziz Han’ın 1867 yılında Avrupa seyahati sırasında Malta’yı da durak olarak belirlediğini belirtiyor. Conrad’ın aktardığına göre, “Burası oryantalist mimarinin en iyi örneklerinden biri. Sultan Abdülaziz Han’ın çok önemli bir projesi. Sultan eserin yapılması için döneminde Malta’nın en ünlü mimarlarından biri olan Emanuele Luigi Galizia’yı, kendisine bu konuda duyduğu güveni belirterek görevlendiriyor. Bu eserde ünlü mimarın Müslüman mezarlığı ruhuna uygun olan yorulmasını yakından görebiliyoruz. Bana göre, Galizia burayı İtalyanca’da ifade edildiği gibi Saklı Bahçe olarak görüyordu.”

Mimari alanında uzman isimler, Galizia’nın Malta Türk Şehitliği’ni yaparken El Hamra Sarayı, Endülüs, Tac Mahal ve aynı şekilde İslam mimarisinde önemli yeri bulunan eserlerden yararlandığını düşünüyor. Anıt eserin giriş kısmında yer alan yapılara ve üzerinde kullanılan motiflere bakıldığında bunların minareyi andırdığı kolaylıkla görülebiliyor. Bu mimari eser, Malta tarihi açısından da büyük önem arz ediyor. Anıt eserde kullanılan mimari yapı ve motifler, Malta tarihinin yalnızca batıdan oluşmadığını Doğu – Batı sentezinden oluştuğunu gösteren en önemli kanıtlardan biri olarak görülüyor. 

Malta Türk Şehitliği, aynı zamanda Osmanlı’nın dünyanın farklı köşelerindeki Müslümanlara sahip çıktığının göstergesi olarak inşa edilmiş. Döneminde, Akdeniz’in en önemli duraklarından biri olan Malta Limanı, her yıl farklı noktalardan gelen Müslümanları ağırlıyordu. Örneğin, gemilerle hacca giden Müslümanlar bir durak olarak Malta Limanında konaklıyordu. 25 Kasım 1908’de Malta Limanında duraklayan Müslüman gemisi burada çıkan büyük bir yangına kapılıyor ve Müslüman şehitler oluyor. Bu talihsiz kazada hayatını kaybeden Müslüman hacı adayları da Malta Türk Şehitliği’nde bulunuyor. 

Türk Şehitliği’nde Restorasyon Çalışmaları 

Malta Türk Şehitliği’nin enfes mimari yapısını göz önüne çıkarmak ve zaman içerisinde yıpranan yapıyı daha şık bir hale getirmek için bir süredir restorasyon çalışmaları sürüyor. Devam eden çalışmalarda büyük bir kısmı yenilenen şehitlik için son aşama olan çevre duvarlarının restorasyonuna geçildiği belirtiliyor. 

Türkiye’nin Valetta Büyükelçisi Kerem Kıratlı, “Anadolu toprakları dışındaki en görkemli mimariye sahip şehitliklerimizden bir tanesi. Bu özelliği itibari ile Malta ile aramızda ortak kültürel ve mimarisi miras” ifadelerini kullanıyor. Yapılan çalışmalarla birlikte dünyanı farklı noktalarından gelen çok sayıda ziyaretçinin ilgi odağı olan Malta Türk Şehitliği, Malta’da özellikle biz Türklerin mutlaka görmesi gereken eserlerden bir tanesi. 

Malta’ya Nasıl Gidilir?

Yıl boyunca ılıman bir iklim etkisinde olan ve Dünyanın en korunaklı limanlarına sahip olan Malta’ya İstanbul üzerinden ya da Avrupa’nın farklı bölgelerinden seyahat etmek son derece kolay. Akdeniz’in kendine özgü, izole adası olarak anılan Malta’nın başkenti, Vallette’da bulunan Malta Luga Havaalanı’na İstanbul’dan ya da Avrupa’nın farklı şehirlerinden doğrudan ve aktarmalı olarak çok sayıda uçak seferi bulunuyor. İstanbul – Malta uçuş yaklaşık olarak 2 -2.5 saat kadar sürüyor. Bu kısa uçuşu, Türk Hava yolları ile kolayca gerçekleştirebilirsiniz. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin