UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) hepimizin bildiği gibi uzun bir zamandır, dünyanın sahip çıkılması gereken değerlerine destek veriyor ve Dünya Mirası Listesi adı altında bu eserleri topluyor. Örgüt bu yıl kuruluşunun 76. yılını kutluyor. Restorasyon uzmanı Eren Okar, kuruluş günü konuşmasında UNESCO’nun hem ülkemiz hem de dünya için ne kadar değerli bir kuruluş olduğundan bahsetti. Örgütün kıymetli bir iş yaptığına dikkat çeken Okar, “Arslantepe Höyüğü’nün listeye dahil edilmesiyle 19 tane alanımız miras listesine girdi. En çok doğal ve kültürel mirasa sahip 20 ülke içerisinde 16’ıncı sıraya yükseldik. Bu 20 ülke dünya genelindeki doğal ve kültürel mirasın yüzde 52’sine sahip” dedi.
İçerikteki Konular
UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü)
Örgüt, 16 Kasım 1945 tarihinde Londra merkezli olarak kuruldu. Pek çok ülkenin desteklemesinin ardından 1946 yılında Türkiye, UNESCO sözleşmesini imzalayarak ülkemizdeki değerli eserler için büyük hareketin başlangıcını gerçekleştirmiş oldu. İmzalanan anlaşmanın ardında UNESCO Türkiye Milli Komisyonu 25 Ağustos 1949 tarihinde hayata geçti.
UNESCO kurulduğu günden bu yana gezegenimizin en nadide eserlerini koruyabilmek için UNESCO Dünya Mirası Listesini oluşturuyor. Günümüzde bu listede 1.154 miras kayıt altına alındı. Dünya mirası olarak belirlenen alanların 897’si kültürel, 218’i doğal ve 39 karma (doğal ve kültürel) olarak listede kendine yer buldu. Ülkemizin bu listede 17’si kültürel, 2’si karma olmak üzere toplamda 19 alanı bulunuyor.
UNESCO Geçici Listesi
Dünyanın değerli alanları, UNESCO Dünya Mirası Listesine girmeden önce sözleşme ile taraf olmuş 179 devletin önerisi ile belirlenen Geçici Listede bekletiliyor. Böylece gerekli incelemeler ve oylamalar yapıldıktan sonra geçici listede bulunan eserler asıl Dünya Mirası Listesine dahil ediliyor. 179 üye devletin önerisi ile belirlenen bu listede günümüzde 1.720 alan yer alıyor. Türkiye, UNESCO geçici listesi için önerilerini 2021 yılında güncelledi. Bu güncelleme ile birlikte öneri listesinde ülkemizden 77 kültürel, 4 karma ve 3 doğal alan olmak üzere 84 miras yer alıyor.
Seyahatseverler ve turizm otoriteleri, gezegenimizin eşsiz miraslarını korumak adına UNESCO’nun varlığının son derece önemli olduğunu vurguluyor. Bugün UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan alanlar değerlerinin vurgulanması nedeniyle dünyanın her yerinden ziyaretçileri ağırlıyor.
UNESCO’nun kuruluş günü vesilesiyle açıklamalarda bulunan Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, “Mimari bizden önceki nesillerin nasıl yaşadığını, kültürlerini ve döneme ilişkin bilgileri belgeleyen en somut nesnelerden bir tanesidir. Ayrıca geçmişe ait bilgilerin sonraki nesillere nakledilmesi açısından da oldukça önemli bir misyona sahiptir” dedi.
Evrensel Değere Sahip Olmak
UNESCO Dünya Mirası Listesine bir alanın dahil olabilmesi için örgüt tarafından belirlenen 10 kriter açısından uygun olması gerekiyor. Bu kriterler sağlandığında alan UNESCO Dünya Mirası Listesine alınıyor. UNESCO’nun 6 tane kültürel 4 tane de tabiat varlıklarına dair kriteri bulunuyor. Türkiye bu kriterleri sağlayan alanlara sahip ülkeler arasında 20 ülke arasında 16. sırada yer alıyor. Ülkemizden son olarak Arslantepe Höyüğü’nün UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmasına karar verildi. Ayrıca tüm bu kriterlerin yanı sıra bir alanın listeye alınması için en önemli kriter olarak, alanda yer alan tarihi ve kültürel değerlerin evrensel bir anlam taşıyıp taşımamasına bakılıyor.
Türkiye, İstanbul ve Anadolu toprakları gibi tarihin ilk dönemlerinden itibaren farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış topraklara sahip olması nedeniyle UNESCO açısından son derece önemli bir konum. Söz konusu İstanbul olduğunda tarih boyunca döneminin en büyük imparatorluklarının İstanbul şehrine sahip olmak için fazlasıyla mücadele ettiğini görebiliyoruz. İstanbul’da hakimiyeti bulunan medeniyetler eşsiz güzelliği ile büyüleyen bu şehre sayılamayacak kadar çok eser bırakmış. Ülkemiz adına UNESCO Dünya Mirası Listesi ve geçici listesinde bulunan eserler arasında İstanbul’da bulunan mimari eserlerin sayısı son derece fazla. 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul, kozmopolit tarih yapısı ile dünyada eşine ender rastlanan bir coğrafya. Hemen her köşesinde tarihin farklı bir dönemine tanıklık eden eserler görmeniz mümkün. Haliyle UNESCO açısından önemli şehirlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Evrensel değerler söz konusu olduğunda Anadolu toprakları da son derece zengin. Eski Mezopotamya medeniyetlerinden antik dönem şehirlerine kadar karma bir kültür örgüsü ile örülmüş olan bu topraklarda özellikle antik döneme ışık tutan çok sayıda eser bulunuyor. Üstelik bu eserler tarihin belirli bir dönemini aydınlatmak adına dünyada bir eşine rastlamanın da mümkün olduğu evrensel değerler olduğu için Anadolu’nun farklı alanları da UNESCO Dünya Mirası Listesinde kendine yer buluyor.
Türkiye’de UNESCO Listesinde Yer Alan Eserler
- Kapadokya ve Göreme Milli Parkı
- Divriği Ulu Cami
- İstanbul (Historical Peninsula)
- Hattuşaş – Hitit Başkenti
- Nemrut Dağı
- Pamukkale ve Hierapolis Milli Parkı
- Xanthos – Letoon
- Safranbolu Şehri
- Truva Antik Kenti
- Selimiye Cami ve Külliyesi
- Çatalhöyük ve Taş Devri Yerleşimi
- Bursa ve Cumalıkızlık
- Bergama Kültürel Peyzaj Alanı
- Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri
- Efes Antik Kenti
- Ani Arkeolojik Alanı
- Aphrodisias
- Göbeklitepe Tapınağı
- Arslantepe Höyüğü
Türkiye’nin UNESCO listesinde yer alan bu muhteşem alanlarını en kısa sürede görmek için ülkemizin her noktasına en uygun otobüs biletlerini NeredenNereye.com üzerinden satın alabilirsiniz.