Viyana, Avrupa’nın hem tarihi güzellikleri hem de doğal güzellikleri ile yüzyıllardır adından bahsettiren bir şehri. Bugünkü yazımızda Avrupa’nın bu değerli şehrine bilhassa tarihi noktalarına kısa bir yolculuk yapıyoruz. Viyana ve çevresinde gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar göstermektedir ki; şehrin tarihi M.Ö 25. 000’li yıllara kadar uzanmakta Neolotik döneme erişmektedir. Elbette bu eski tarih, ilk yerleşik yaşamın izlerini kapsamıyor. Şehirde yerleşim M.Ö 500’li yıllarda Keltlerin bölgede Vedunia isimli şehri kurması ile gerçekleşmiş. Daha sonrasında ise Romalılar kenti ele geçirerek, Vindobona isimli bir askeri üst kurmuşlar.

Yıllar içinde bölgedeki Roma hakimiyeti zayıfladıkça Viyana birçok defa el değiştirmiştir. Ostarrichi olarak adlandırılan bölgenin adı zamanla Österreich ve Avusturya adını almıştır. Tarihi serüveni bu kadar erken başlayan şehir, yerleşik yaşamın iyiden iyiye gelişmesi ile birlikte önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline gelmiştir. Viyana tarihinin önemli yönetimlerinden biri olan Habsburglar bu kentte tam 600 yıl boyunca hüküm sürmüşler. Yönetim tarafından Macaristan’ın da ele geçirilmesi ile birlikte Viyana, Avusturya – Macaristan İmparatorluğunun başkenti olmuştur. Tarih kitaplarından okumaya alışık olduğumuz kadarı ile bildiğimiz gibi Viyana, Osmanlı’nın önemli ülkülerinden biri olmuş, birden fazla kez kuşatılmasına karşın alınamamıştır.

1800’lü yıllara gelindiğinde modernleşme anlamında çok büyük adımlar atarak haklı bir gelişim yaşayan şehir, Avrupa’nın en önemli noktalarından biri haline gelmiş. Ancak tüm dünyayı etkileyen I. Dünya Savaşı nedeni ilerlemesi durmuş. İkinci Dünya Savaşı etkisi altında büyük tehlike atlatan kent Sovyet birlikleri tarafından kurtarılmıştır. Herkesin hemfikir olacağı üzere inanılmaz bir mimari yapılanmaya sahip olan Viyana 2001 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak tescillenmiştir. Özellikle geçmişinden günümüze miras kalan saraylar, turizmin odak noktasıdır.

Viyana, seyahat etmeyi düşünenler için her mevsim uygun bir şehir olmak ile birlikte eğer hareketli bir tatil geçirmek istiyorsanız, festivallerin daha fazla olduğu bahar ve yaz dönemini tercih edebilirsiniz. Ayrıca şehirde eşsiz klasik müzik konserlerine ve tiyatro oyunlarına ev sahipliği yaptığını da hatırlatmak gerek. Viyana’da geçerli olan müzekart sayesinde kentin birbirinden değerli müzelerini de uygun fiyata gezebilirsiniz.

Viyana Devlet Opera Binası (Wiener Staatsoper)

Günümüze kadar, sanatının zirvesindeki pek çok ismi defalarca kez ağırlayan Devlet Opera Binası, dünyanın en görkemli ve büyük opera yapılarından biri olarak bilinmektedir. Eşsiz mimari ile dikkat çeken yapı, yılda 300’ün üzerinde gösteriye ev sahipliği yapıyor. Günümüzde gördüğümüz bina olmasa da yapının tarihi 1625 yılına kadar uzanıyor.

Erken dönem Fransız Rönesans mimari tarzında olan binanın yapımı 1861 yılında başlamış. 110 sanatçının aynı anda sahne yapabildiği binada 2211 seyirci aynı anda gösterilere tanıklık edebiliyor.

Viyana Belediye Binası (Wiener)

Mimari Friedrich Schmidt tarafından  1883 senesinde yapımı tamamlanan ve Neo – Gotik tarzdaki mimarinin en önemli örneklerinden biri kabul edilen bu bina günümüzde hala görev yeri olarak kullanılmaktadır. Bina, kemerli avlusu ile ünlüdür ve bu avlusu yıl boyunca birbirinden farklı gösterilere ev sahipliği yapar.

Hanedan Odaları, Şehir Senatosu Odası, Belediye Başkanının resepsiyon odası, Meclis Salonu, belediye binasının turlarda ziyaretçilere gösterilen başlıca kısımları. Elbette 1575 odası bulunan bu tarihi yapının tüm odalarını gezmek mümkün değil.

Dorotheum

 Dünyanın en eski müzayede evlerinden biri olarak kabul edilen bu yapı 1707 senesinde inşa edilmiş. Neo – Klasik tarzda inşa edilmiş olan yapı mimarisi ile insanların ilgisini çekiyor olsa da ziyaretçiler daha çok bu müzayede evinde satışa çıkan ve dünyanın farklı noktalarında görme şansınız olmadığı eşsiz eşyaları görmek için geliyorlar.

Avusturya Ulusal Tiyatrosu (Burgtheater)

İmparator II. Joseph tarafından, 1776 senesinde yaptırılan bu yapı kesinlikle dünyanın en görkemli tiyatro binalarından bir tanesi. Özellikle son yıllarda sergilenen enfes almanca oyunlar nedeni ile dünyadaki tiyatro meraklılarının şehre akın etmesine neden oluyor. Ne yazık ki, bu görkemli bina 1945 yılında yapılan bombalamalar sonucunda büyük hasar almış. Neyse ki, on yıl süren gayretli bir çalışmanın ardından yeniden insanların hizmetine sunulan tiyatro günümüzde sergilenen muazzam eserleri ile ziyaretçilerine hizmet vermeye devam ediyor. Fransız Barok tarzında zengin bir dekorasyona sahiptir ve Gustav ve Ernst Klimt’in freskleriyle bezeli merdivenden oluşan iç mekanı da hayli etkileyicidir. Tiyatro içinde rehberli turlar da düzenlenmektedir.

Avusturya Parlamento Binası (The Austrian Parliament Building)

1883 senesinde başlanarak, ummalı bir çalışmanın neticesinde bitirilen bu devasa yapı günümüzde halen parlamento binası olarak kullanılmaya devam ediyor. Binaya mimari açıdan bakıldığında Yunan mimarisi etkisi altında kaldığı rahatlıkla görülebilmektedir. Ziyaretiniz sırasında bu harika mimari eserin özellikle tüm dünyada ünlü olmasını sağlayan mimari motiflerini incelemeyi unutmayın.

Not: Bina 2021 yılında yenileme çalışmaları kapsamındadır. Bu nedenle binanın her bölümünü ziyaretiniz sırasında göremeyebilirsiniz. Ancak umut ediyoruz ki, turistlerin en çok ziyaret ettikleri bölümler ziyarete açıktır.

Belvedere Sarayı (Schloss Belvedere)

Belvedere Sarayı, Viyana’nın bilinen en büyük ve görkemli yapılarının başında geliyor. 1700 yılında Prens Eugene için inşa edilen saray tüm dünyada Barok tarzı mimarinin en nadide eserleri arasında görülür. Saray, aşağı Belvedere ve yukarı Belvedere olmak üzere iki temel kısımdan oluşuyor.

Sarayın her iki bölümünde de görülmeye değer birbirinden değerli eserler bulunuyor. Özellikle mimari meraklılarını cezbeden freskler ve işlemeler Viyana ziyaretçilerinin burayı bu kadar sık ziyaret etmesinin nedenlerinin başında geliyor. Saray içinde bulunan Österreichische Galerie Belvedere 12. yüzyıldan 16. yüzyıla kadarki döneme ait zengin ve heykel koleksiyonunu ile dikkat çekiyor.

Hofburg İmparatorluk Sarayı

İlk olarak bir kale olarak inşa edilen bu yapı 13. yüzyıla uzanan tarihi ile Viyana ziyaretçilerinin mutlaka görmesi gereken yerden bir tanesi. Neredeyse 60 dönümlük arazi üzerinde bulunan kompleks sarayda tam 2600 oda var. Bu özelliği ile dünyanın en büyük saraylarından biri olarak kabul görüyor. Gotik, Rönesans, Barok, Rokoko gibi mimari tarzlar sarayda kullanılan başlıca stiller.

Not: Viyana’ya dair bu liste yalnızca en çok ziyaret edilen tarihi noktalar dikkate alınarak oluşturulmuştur. Yazımızın başında da bahsedildiği gibi Viyana, Avrupa’nın en köklü tarihe sahip şehirlerinden biri olarak oldukça fazla tarihi yapıya sahiptir. Bu yazımızda siz kullanıcılarımız için yalnızca, en bilindik 7 yapı listelenmiştir.

Bütün seyahatleriniz için en uygun otobüs biletlerini NeredenNereye.com üzerinden online olarak satın alabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin