İspanya, Türkiye gibi Akdeniz iklimi kuşağında bulunan ve tüm dünyadan insanların tatil için öncelikli tercihlerinden biri olan harika bir ülke. Bugün, İspanya topraklarının en ünlü kentlerinden biri, başkent Madrid’e gidiyoruz. İspanya’da Malaga ve Sevilla şehirleri sizler doğu kültürünün mirasını taşıyan mistik mekanları ile içine çekiyor, Barcelona son derece renkli olması ile biliniyor ve başkent Madrid ise ziyaretçilerini büyülü bir yolculukla İspanya’nın geçmiş dönemlerine getiriyor.

Şehrin tarihi M.Ö zamanlara kadar uzanıyor. Ancak tarihi kalıntılarla insanların aklına kazınan tarihi ise 9. Yüzyılın ortalarına dayanıyor. Buraya Müslümanlar tarafından savunma amaçlı yaptırılan Manzanares Nehri kıyısındaki kale, şehrin korunması amacı ile uzun yıllar ayakta kalmış ve kale çevresinde şehirleşme başlamış. Bu savunma 1085 yılında, Kastilyalı VI. Alfanso tarafından ele geçirilene kadar devam etmiş. Daha sonrasında 1561 yılın dolaylarında II. Philip zamanında kısa süreli de bir gelişim sürecine girmiş ve bu dönemden şehrin bugününe birkaç miras kalmış durumda. 1930 ‘lu yılların bitiminden sonra sivil savaşın etkilerinden kaçmayı başaran Madrid zamanla ülkenin refah seviyesi en yüksek noktalarından biri haline gelmiş. Günümüzde Madrid tartışmasız Batı Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri haline gelmiş durumda. Elbette Akdeniz iklimi altında böylesine güzel bir şehir olduğunda zamanla belirli bir turizm potansiyeline ulaşması kaçınılmaz oluyor.

Manzanares Nehri kıyısında olan şehir halkının yaklaşık yüzde 11’i göçmen bu durum din ve kültür bakımından şehre renklilik getiriyor. Resmi dil İspanyolca, halkın büyük bir kısmı ise katolik olarak biliniyor.

Türkiye’den Madrid’e seyahat etmek isteyenler için yolculuk zorlu bir süreç değil. Türk Hava Yolları başta olmak üzere havayolu firmalarının Madrid’e doğrudan uçuşları bulunuyor. Madrid’e ne zaman gidilir? Açıkçası yılın herhangi bir döneminde Madrid içerisinde harika bir tatil geçirmemeniz için bir neden yok. Gene sağlık problemleri konulardan dolayı sıcaklar ile aranız pek iyi değilse, Temmuz – Ağustos gibi sıcaklığın zirvede olduğu ve son derece bunaltıcı olan zaman aralıklarından uzak durmalısınız.

Madrid’te Yapmadan Dönme

Türkiye’den İspanya’ya kadar bir yolculuk gerçekleştirip Madrid’e varmışsanız tatilinizin tadını çıkarmak elbette ki en doğal hakkınız. İşte bunca yolu geldikten sonra yapmadan dönmemeniz gereken birkaç aktivite:

  • Zamanlamanızı yapın ve mutlaka şehirdeki tarihi yapıları, müzeleri gezin.
  • Madrid’in süslü sokaklarına serpiştirilmiş harika atmosferi ile sizi çeken kahvelerde kısa molalar vermeyi unutmayın.
  • Alışveriş yapmak ve biraz da şehrin tadını çıkarmak için ünlü Gran Viaw’da kısa yürüyüşlere çıkabilirsiniz.
  • Madrid’in şehir düzenlemesinin en büyük göstergelerinden olan harika park ve bahçelerinde biraz zaman geçirin.
  • Teatro Compac Gran Via, Teatro Coliseum, Teotro Lope de Vega gibi ünlü mekanlarda sizi neşelendirecek harika bir Flamenko gösterisi izleyebilirsiniz.
  • Dünyanın en ünlü stadyumlarından biri olan Santiago Bernabou’nun müzesini ziyaret edebilir, bu stadyumda harika bir maç izleyebilirsiniz.
  • Circulo de Bellas Artes’in terasından Madrid’in en güzel manzaralarına tanıklık edebilirsiniz.

Madrid’te Gezilecek Yerler

İspanya’nın yıl içerisinde dünyanın farklı noktalarında çok sayıda ziyaretçisi oluyor. Barselona ve Madrid ise ülkenin en gözde iki şehri konumunda. Barselona’ya seyahat eden gezginler genellikle Endülüs döneminden günümüze kalan izlere ilgi duyarken Madrid yolcuları bu şehrin Orta Çağ döneminden kalan Avrupa miraslarına ilgi duyuyor. Sonuçta her ikisi de gezilmesi, görülmesi gereken yerler. Puerta Del Sol, Madrid gezinize başlayabileceğiniz en güzel noktalardan bir tanesi. Bu meydanın en önemli özelliği şehrin kimliğini, kültürel zenginliğini en güzel yansıtan nokta olmasının yanı sıra Ayı ve Çilek Ağacı, III. Charles heykelleri ile süslenmiş olması. Daha sonrasında rotanızı mimari görselliği ile sizi cezbedecek Plaza Mayor Meydanına çevirerek, Casa Dela Panaderia yapısını görebilirsiniz. Bu adımdan sonra ise küçük adımlar ile kentin diğer mimari eserleri olan, “Plaza De Cibeles, Almudena Katedrali, Puerta De Alcala, Basilica of San Francisco el Grande” gibi noktaları ziyaret edebilirsiniz. Caravaggio, Goya, Soralla gibi ünlü sanatçıların eserlerinin bulunduğu ve aynı zamanda İspanya tarihini yakından takip edebileceğiniz en iyi yer olan Madrid Kraliyet sarayını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, “Prado, Kraliçe Sofia Ulusal Sanat Merkezi, Thyssen Bornemisza” müzelerini de gezebilirsiniz. Madrid’in birazcık da doğal ve yeşil tarafını görmek isterseniz, “Parque del Retiro, Plaza del Espana” gibi parkları mola vermek için değerlendirebilirsiniz.

NeredenNereye.com ile gezmeye devam… 🙂

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin