“Yolculuk bizi kendimize geri getirir.” – Albert Camus
Sinema insanların fazlası ile ilgi gösterdiği ve insan hayatının çarpıcı kesimlerini en iyi şekilde yansıtan sanat dallarından bir tanesidir. Seyahat severlerin çıkmış olduğu yolculuklar nasıl ki hayatlarına dair kararların alınmasını etkiliyorsa tıpkı bir yolculuk gibi iyi bir filmde hayatımızı etkileyen faktörlerden olabilir. İyi bir sinema takipçisi olduğunu düşünen biri olarak çoğu kez hayatımda bu durumla karşılaştığımı söyleyebilirim. İster fantastik olsun, ister bilim kurgu neredeyse tüm filmlerin içerisinde verilen mesajlar o yada bu şekilde hayatımızın bir kesimi ile örtüşür.
Sinemayı etkili hale getiren unsurlardan bir tanesi ise kesinlikle izlediğimiz filmin atmosferidir. Özellikle son yıllarda yeniden yükselişe geçen distopya edebiyatı ve buna paralel ilerleyen sinema akımında, iç karartıcı hikayelere uygun olarak karanlık atmosferler de ön plana çıkmıştır. Tersinin olduğunu da düşünmek biraz abes olurdu sanırım. Romantizm dolu bir filmin sürekli olarak gecenin karanlık yüzünde ve gerilim müzikleri eşliğinde sunulduğunu düşünsenize… Yada bir komedi filminin… Peki, bunun seyahat ile ilgisi ne dediğinizi duyar gibiyim. İşte tam bu noktada yazımızın içeriğinde filmlerdeki harika atmosferi yakalamak için tercih edilen beş şehri ve bu şehirlerin özdeşleştiği filmleri sizlerle paylaşacağız.
Casablanca (Micheal Kurtiz 1946) – Fas
Listemiz sinema dünyasının en efsane, en bilindik yapımlarından biri ile giriyoruz. Spoiler vermemek için olabildiğince dikkat ederek birkaç ufak bilgilendirmede bulunacağız. Filmin atmosferi ve hikayesi Casablanca şehri ile o kadar uyumlu olmuş ki, film adını da buradan alıyor. Filmin sinema tarihinin en çok ses getiren ve en başarılı yapımlarından biri olmasının ardından tahmin edeceğiniz gibi Fas’ın bu şehri tabir-i caizse kıymete biniyor ve birçok kişi tarafından ziyaret ediliyor. Filme biraz değinmek gerekirse, özgün senaryosu, harika oyunculukları, yürek burkan aşk hikayesi ile bugün bildiğimiz tüm romantik filmlerin atası diyebiliriz. İkinci Dünya Savaş’ı yıllarında büyük bir aşk yaşayıp ayrı kalan karakterlerimizin Casablanca’da bir araya gelmelerini konu alan film kelimenin tam anlamı ile arşivlik bir yapım.
The Departed (Köstebek) -Boston–Martin Scorsese-
Bilenler bilir, bilmeyenlere de biz aktaralım. Efendim, Martin Scorsese özellikle suç filmleri ile sinema dünyasında nam salmış oldukça başarılı bir yönetmendir. Hepimizin gönlünde taht kurmuş birçok filme imza atmış yönetmenin en başarılı filmi olarak, “Sıkı Dostlar” gösteriliyor olsa da ben yapımın uzunluğundan dolayı oldukça sıkıcı bulurum. Bu yazımızda konu edindiğimiz filmi ile Boston şehri ile bütünleşen ve gerek senaryosu gerek çekimi ile çok başarılı bulduğum The Departed (Köstebek) filmi. Filmde Bostan’a dair birçok iz bulmanız mümkün. Film son zamanlarda ülkemizde de büyük ilgi çeken, “İçerde” dizisine de ilham kaynağı olmuş. Amerikan versiyonu yapımda, “Jack Nichelson, Leonardo Di Caprio, Mark Whalberg, Matt Demon” ve daha birçok ünlü isim yer alıyor. Henüz izlemediyseniz önce yazımızı bitirmenizi daha sonra hemen filmi izlemeye başlamanızı tavsiye ederiz.
Amelie – Jean Pierre Jeunet – Paris
Paris’in meşhur bölgelerinden biri olan Montmartre’yi Amelie’den önce ve Amelie’den sonra olarak ikiye ayırmak çok daha doğru olacaktır. Filmden sonra bu bölgeye olan ilgi onlarca kat artmış durumda. Film ise alanında o kadar başarılı bir yapım ki, üzerinden onlarca sene geçmiş olmasına karşın günümüzde bile yüksek izlenme oranlarına ulaşıyor. Yönetmenin ise bu konudaki başarısı tartışmaya açık bile değil. Romantizm şehirlerinden Paris’in insanı kendine aşık eden havası o kadar başarılı işlenmiş ki bu film başka şehirde çekilse bu kadar başarılı olamazmış açıkçası. Tabi filmin başarısında yaratılan esas kızımızın inanılmaz çekiciliği bir o kadar da tatlı kişiliği en önemli faktörlerden bir tanesi. Dünyaya daha umut dolu, daha sevecen, daha mutlu bakmak için filmi izlemenizi tavsiye ederiz.
Los Angeles : LA Confidential – Curtis Hanson
Benim de favori filmlerimden biri olan bu yapım aynı zamanda Russel Crowe hayranlığımın başladığı filmdir. Kariyerini zirveye taşıyan adımları bu film ile attığını söyleyebiliriz ünlü oyuncunun. Yapım adından da anlaşılacağı üzere Los Angeles (Melekler Şehri) ile tam anlamı ile bütünleşmiş bir yapım. Amerika’nın özellikle taşradan gelen insanları için rüya kent olarak tanıdığı, ünlü isimlerin sıradan vatandaşlarla karşılaşma ihtimalinin en yüksek olduğu yerlerin başında gelen şehrin aslında hiç de sanıldığı gibi olmadığını gözler önüne seren bir film. Bunu bir cinayet vakıası üzerinden anlatıyor ve şaşırtıcı kurgusu ile filmi izlerken başından kalkmak istemiyorsunuz. Eğer kafa karıştıran sinema filmlerini seviyorsanız ve bu yapım hoşunuza gitmişken, sembolizmi, beyin yakan bir kurguyu bir adım daha ileri taşımak istiyorsanız aynı şehirde geçen ve bu alanda marka bir isim olan David Lynch’in Dr. Muholland çıkmazı isimli filmini de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Night Train to Lisbon – Bille August –
2013 yapımı olan bu film kelimenin tan anlamı ile bir yolculuk gibi. İnsanın kendi içerisinde yaptığı yolculuğun fiziksel dünyada gerçekleştirdiği bir seyahat ile ne kadar bağlantılı olabileceğine tanıklık edeceksiniz. Filmin en güzel yanı ise izlerken karakterimiz ile birlikte siz de Lisbon şehrine adeta bir yolculuk yapıyor ve şehrin en can alıcı, en güzel mekanlarını gezme fırsatı yakalıyorsunuz. Konu ise bir hayli ilginç doğrusu. Orta yaşta hayatın monotonluğundan ciddi anlamda sıkılan baş karakterimiz bir öğretmen ve günün birinde intihardan kurtardığı bir kadının etkisi altında kalıyor. Filmin sembolü haline gelen kadının kırmızı, dikkat çekici montunu ona geri verebilmek için Lisbon’a bir yolculuğa girişiyor ve siz de öyküye dalıp onunla harika bir yolculuk gerçekleştiriyorsunuz.
Listede olmasını istediğiniz filmleri yada fikirlerinizi bizimle yorum alanında paylaşabilirsiniz. Tüm bu harika filmlerin geçtiği şehirlere yada seyahat rotanızda belirlediğiniz yerlere bir an önce gitmek için yolculuğunuza NeredenNereye.com üzerinden en uygun uçak yada otobüs biletlerini satın alarak başlayabilirsiniz.
