“Gittiğin yerlerden sadece yeni hatıralar al ve sadece ayak izlerini bırak.” – Chief Seattle

Dünyanın en çok ziyaret edilen şehri hangisidir? Bu sorunun cevabını hemen hemen herkesin tahmin edebileceğini düşünüyorum. Tahmin ettiğiniz üzere kendisi Paris şehri oluyor. Gerek yıllar boyunca bizi etkisi altında bırakan dizi ve filmler gerekse Paris’te romantik bir akşam yemeğinin en az elli kere tekrarlandığı aşk romanları elbette ki bunda büyük bir etkiye sahip.  Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Paris için genellikle Japonya’da görülen bir sendrom dahi var. Bu şehre gelen Japon turistler hayallerinden farklı gördükleri şehir için yıkılmışlık yaşıyorlar. Gerçekten oldukça ilginç değil mi?

Fransa özellikle Orta Çağ döneminin bunun yanı sıra günümüzün dünyasının da en büyük ülkelerinden biri. Bünyesinde barındırdığı kültür ve sanat mirasını tartışmaya dahi açmıyoruz. Söz konusu Fransa olunca da Paris’e değinmemek mümkün değil.  Her ne olursa olsun kimi insanların beklentilerini karşılayamasa da dünyanın en ünlü şehirlerinden biri ve bunu hak edecek pek çok güzelliğe de sahip bir yer Paris. Oldukça uzun bir sürede Romantik filmlerin başrol olmaya devam edeceğe benziyor. Biz de sizler için aşıklar şehri Paris’te gezilecek beş harika yeri listeledik.

Eyfel Kulesi

Efendim biliyorsunuz Türk ceza kanunun çok rakamlı bir maddesi gereğince Paris denildiğinde Eyfel Kulesi’nden bahsetmemenin cezası var. Eyfel Kulesi bu şehir ile bütünleşmiş dünyanın en değerli yapılarından bir tanesi. Şehrin tam anlamı ile sembolü olmuş durumda. 324 metre yüksekliğe sahip olan bu yapı günümüze yalnızca Paris’in değil aynı zamanda dünyanın da en ünlü yapılarından bir konumda yer alıyor. İşin ilginç yanı ise Eyfel Kulesi ilk inşa edildiğinde yalnızca bir sergi için geçici olarak şehirde kalması planlanmış bir yapı. Paris’in kendine özgü şirin cafelerinde içeceklerinizi yudumlarken mutlaka gözlerinizi bu kuleye dikmelisiniz. Eyfel kulesi gece olduğunda beş dakikada bir yıldızlar gibi parlayacak şekilde aydınlatılıyor ve özellikle romantik akşam yemekleri için harika bir ortam hazırlıyor.

Notre Dame Katedrali

Listemizin bu sırasında benim tüm dünyada favori yapılarımdan bir tanesi olan Notre Dame katedrali var. Biliyoruz ki Victor Hugo’nun dünyaca ünlü hale gelmesini sağlayan romanı aynı zamanda romantizm akımının en önemli temsilcisi olan Notre Dame de Paris isimli romanının ana karakteri güzel çingene kızımız değil bu gotik mimarinin şaheseri olan dini yapıdır. Günümüzde Fransa’nın en değerli dini yapısı olarak anılıyor. Aslında bu katedral ömrünü bir nevi Victor Hugo’ya borçlu da diyebiliriz. Anlatılanlara göre dönemin yönetimi katedrali yıktırmak istiyor. Aynı dönemin oldukça söz sahibi olan yazarı Hugo ise dini inançları oldukça zayıf olmasına karşın tam anlamı ile Notre Dame katedralinin bir aşığı. Bu yapının yıkılmasını istemeyen yazar onu ünlü edecek olan romanını kurguluyor ve yayınlıyor. Roman dönemin halkı üzerinde öylesine etki bırakıyor ki, yönetim katedralin yıkılması fikrinden vazgeçiyor.  Kitabı okuyanlar hatırlayacaktır ilk elli sayfanın neredeyse tamamı katedrale methiyeler dolu ve aynı zamanda kitap boyunca katedrale ince ince işlenmiş gotik mimariden çokça söz ediliyor. Ne diyelim eğer mimari yada sanat tarihine merakınız varsa kesinlikle görmeniz gereken yerlerden bir tanesi.

Louvre Müzesi

Aslında Louvre Müzesi’nin adı geçtiğinde ondan uzun uzadıya bahsetmenin gereği olmadığını düşünüyorum. Sanata ve dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz eşsiz eserlere biraz olsun merakınız varsa Louvre Müzesi ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Dünyanın en değerli sanat eserlerinin sergilendiği bir yer Louvre Müzesi. Tabi buraya gelmişken Leonardo Da Vinci’nin dünya sanat tarihini şekillendiren ünlü eseri Mona Lisa’yı görmeden dönmeyin deriz.

Disneyland

Çocuklarınızla eğlenceli vakit geçirebileceğiniz bir tatil arayışı içerisinde misiniz? Öyleyse Paris’e geldiğinizde uğrayabileceğiniz harika bir adres bulunuyor. Disneyland, şehrin merkezine 32 km uzaklıkta yer alıyor ve şehrin en gözde eğlence merkezlerinden bir tanesi. Burada çocuklarınızla unutulmaz dakikalar geçirmeniz mümkün olacak.

Şanzelize Caddesi (Champs- Elysees)

En az Paris kadar ünlü bir nokta bulunuyor bu şehirde. Hayran hayran izlediğimiz romantizm dolu filmlerin vazgeçilmez mekanlarından bir tanesi Şanzelize Caddesi. İlk defa 1667 yılında yapımına başlanan caddeler zaman içerisinde daima gelişmeye devam etmiştir. Günümüzde şehrin en fazla turist çeken bölgelerinden bir tanesidir. Caddenin hemen başında Paris’in simgelerinden biri haline gelmiş olan Zafer Takı yer alıyor. Alışveriş için son derece uygun bir yer olan Şanzelize Caddesi üzerinde çok sayıda markanın mağazası yer alıyor.

İlk fırsatta Paris’e harika bir gezi düzenlemek için  yolculuğunuza NeredenNereye.com üzerinden en uygun uçak biletlerini satın alarak başlayabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen adınızı buraya girin