“Dünyayı dolaşın, görebileceğiniz bütün rüyaların en muhteşemi.” –Ray Bradbury-
Yazımıza yirminci yüzyıl edebiyatının bilim kurgu sembollerinden biri haline gelmiş ünlü Fahreneit 451 kitabının yazarı olan Ray Bradbury’nin bu harika cümlesi ile başlamayı uygun gördük. Seyahat tutkunu insanlar bilir ki, düşünüldüğünde, dünya kelimenin tam anlamı ile bir rüya gibidir; anlaşılmaz, renkli, kışkırtıcı ve ne zaman uyanacağımızı bilmediğimiz bir yolculuktur. Bu yolculuğu ilgi çekici hale getirmek bizim tutkumuza, cesaretimize ve azmimize bağlı. Elbette ki, pek çok yeri keşfetmiş bir gezginin rüyası daha renkli olacaktır. Sanırım insanoğlu yüzyıllardır bu nedenle seyahat ediyor; yaşamın renklerini keşfetmek için. Rüyalardan ve yolculuktan bahsetmişken bu yazımızda gerçekten bir rüya gibi olan dünyanın en ünlü şehirlerinden bir tanesi Barselona’da görülmesi gereken yerlerden bahsedeceğiz.
Barselona, İspanya’da Katalon Özerk Topluluğunun yer aldığı ülkenin Madrid’ten sonra ikinci en büyük şehridir. Şehir, İspanya’nın Fransa ile olan sınırına yüz elli km kadar yakınlıkta konumlanmıştır. Barselona, eşsiz tasarlanmış mimari yapısı, Akdeniz ikliminin getirdiği sıcaklığı, hareketli şehir yaşamı ile tanınan bir şehir olmasının yanı sıra ülkenin en önemli liman kentlerinden birisidir. Kısacası bu şehirde yok yok diyebilirsiniz. Tabi şehrin ismini andığımızda aklımıza dünyanın en büyük futbol kulüplerinden biri de geliyor. Açıkçası şehrin bu denli popüler olmasında katkılarının bulunduğu yadsınamaz bir gerçek. Rengarenk parçaların birleşerek hermonik bir bütün oluşturduğu rüya şehir Barselona’da görülmesi gereken beş harika yer listemizi sizler için hazırladık.
İçerikteki Konular
Sagrada Familia Bazilikası
Sagrada Familia Bazilikası, neredeyse bu renkli şehrin sembolü haline gelmiştir. Yapım çalışmalarına ilk olarak 1882 yılında başlanan projenin ilk mimarı Francesco Del Villar daha sonrasında kiliseyi inşa ettirmek isteyen vakıf ile sorunlar yaşadığı için görevden alınmıştır. Bunun ardından o zamanlar oldukça genç olan fakat yeteneği ileri de bu harika şehri süslemeyi başaracak olan Antoni Gaudi kilise yapımının başına getirilmiştir. Eğer sanat tarihine meraklı olan bir kişiliğiniz varsa bu kilise sizin için özellikle incelenmesi gereken bir yapı olarak seyahat güzergahınızda yer almalıdır. Avrupa’nın çok büyük bir kesimine hakim olan gotik anlayışın Antoni Guadi’nin şahsına münhasır sanat anlayışı ile harmanladığı kilisenin mimarisi oldukça ilgi çekicidir. Kiliseyi ziyaret etmeyi düşünüyorsanız giriş için belirli bir ücret olduğunu aklınızda bulundurmanız gerekli.
Park Güel
Park Güel’de tıpkı Sagrada Familia Bazilikası gibi Antoni Guadi tarafından yapılan bir eser olup sanatçının en önemli çalışmalarından biri olarak kabul edilmektedir. Çocukluğumuzun neşe kaynağı çizgi filmlerden fırlamış gibi duran Park Güel aslında ilk olarak bir site olarak tasarlanmıştır. Şehrin göbeğinde kendisine yer edinmek isteyen yüksek zümre dönemin en yetenekli mimarı olarak kabul edilen Antoni Guadi ile altmış evlik bir diziden oluşan site için anlaşma yapmışsa da proje iptal edilmiş ve park alanı halka açılmıştır. Daha sonrasında park UNESCO’nun dünya mirası listesine alınmıştır. Parkın gezilmesi için sabah ondan başlayarak yılın belirli dönemlerinde değişiklik gösteren ziyaret saatleri vardır. Ayrıca burayı Berselona’da gezilecek yerler listenize eklediyseniz 5-6 euro gibi bir giriş ücretinin bulunduğunu da bilmeniz gerek.
Casa Mila (La Pedrera)
Listemizin bu sırasında da ünlü mimar Antoni Guadi’nin en ünlü eserlerinden biri olan Casa Mila (La Pedrera) yer alıyor. İlk bakışta oldukça dikkat çekici olan bu yapı, dönemin sanat meraklısı bir politikacısı için inşa edilmiştir. Yüz metrekarelik bir alanda iki avlu üzerine kurulan bu yapının en önemli özelliklerinden biri çift avlulu özel tasarımı nedeni ile eşsiz şekilde güneş almasıdır. İlk bakışta Kapadokya’da doğal olarak oluşan peri bacalarını andıran bu yapı sütunları incelendiğinde antik yunan medeniyetinden de izler taşıyormuş hissi uyandırabilir. Guadi’nin diğer önemli eserleri gibi bu mimari şaheser de UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır. Ziyaretçilere açık olan bu yere gitmek için belirli bir giriş ücreti ve senenin belirli dönemlerinde değişiklik gösteren ziyaret saatleri olduğunu bilmeniz de fayda var.
Barselona Katedrali
Bol miktarda sanat, dini motifler, ürkütücü işlemeler ilgi alanınıza giriyor mu? Kısacası Orta Çağ Avrupa’sının ürkütücü gotik mimarisini etkileyici buluyor musunuz? Viktor Hugo’nun “Notre Dame De Paris” kitabını yada Umberto Eco’nun “Gülün Adı” isimli eşsiz eserlerini lise yıllarında okuyup etkisi altından çıkamadınız mı? Öyleyse Barselona Katedrali bu şehirde gezilecek yer listenizin başında yer almalı. Henüz kilisenin giriş kapısını gördüğünüz andan itibaren Orta Çağ ihtişamlı kilise yapılarının gotik mimari ile birleşerek mistik bir hava yarattığını hissedebiliyorsunuz. Katedralin hemen hemen her köşesinde yer alan ince sanat işlemelerini bir birer keşfetmek sanat düşkünleri için bir hayli eğlenceli olacaktır. Bu muhteşem yapıyı ziyaret etmek için saat 08:00 – 19:30 saat aralığında orada olarak 5 euro gibi bir giriş ücreti ödemelisiniz.
Barselona Ulusal Sanat Müzesi
Barselona Ulusal Sanat Müzesi’nin asıl adı, “Museu Nacional d’Art de Catalunya” olarak geçmektedir. Dünya sanat tarihinin sergilendiği sayılı müzelerden bir tanesidir. Seyahatiniz sırasında özellikle sanatsal değer taşıyan yerleri keşfetmeyi seviyorsanız, Berselona’da gezilecek yerler listenizin ilk sıralarında yer alması gerekir. Müzede yer alan eserler çoğunlukla on ikinci yüzyıl dolaylarından kalma eserlerdir. Müzede yer alan eserler Romanesk ve Gotik sanat özelinde iki ana bölümde sergilenmektedir. Müzeyi yaklaşık 6-7 euro giriş ücreti ödeyerek, “Salı-Cumartesi 10.00-19.00, Pazar 10.00-14.30” zaman aralığında ziyaret edebilirsiniz.
Dünyanın en ilgi çekici şehirlerinden biri olan Barselona’yı ve çok daha fazla rotasyonu keşfetmek için en uygun uçak yada otobüs biletlerini NeredenNereye.com üzerinden satın alabilirsiniz.