Takvimlerimizin aralık ayını gösterdiği şu günlerde yeni yıla girmemize sayılı günler kaldı. Yeni yıl heyecanı ile birlikte turizm, sanat ve kültür alanında 2021 yılına dair pek çok en iyiler listesi açıklandı. Özellikle tüm dünyada etkin olan pandemi nedeniyle, soğuk havalarında etkisi ile evde kaldığımız şu günlerde sevdiklerimiz ile birlikte güzel bir film izlemenin mutluluğu bir başka oluyor. Biz de tam bu noktada sizler için devreye girdik ve film seçmekte zorlananlar için 2021 yılının en iyi filmlerini listeledik.
Amerikan Film Enstitüsü, 1998 yılında kuruluşu ile birlikte en iyi 100 Amerikan filmini açıkladığında liste bir hayli dikkat çekmişti. Bu nedenle o tarihten günümüze sinema severler tarafından yakından takip ediliyor. Bağımsız, kar amacı gütmeyen Amerikan Film Enstitüsü (AFI) 2021 yılının en iyi filmlerini geçtiğimiz günlerde listeledi. Amerikan Film Enstitüsü tarafından seçilen geçtiğimiz yıla hem kültürel hem de sanatsal anlamda iz bırakan filmler belli oldu.
İçerikteki Konular
2021 Yılının En İyileri
Coda
Son derece etkileyici bir hikayesi olan bu filmde, henüz 17 yaşında olan Ruby ailesindeki tüm bireylerin işitme engelli olduğu bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Bu zorlu durum içerisinde okula gitmeden önce tüm aile bireylerine yardım eden Ruby, bir tesadüf eseri okul korosuna katıldıktan sonra filmin akışı değişiyor. Ruby şarkı söylemek konusunda son derece tutkulu bir genç kız. Bu durum kısa zaman içerisinde koro öğretmeninin de dikkatini çekiyor. Ancak, Ruby ailesine olan sorumluluğu ve hayalleri giden yol arasında bir seçim yapması gerekecek.
Don’t Look Up
Bu film ünlü platform Netflix’in son yıllarda belkide en çok umut beslediği yapımlarından bir tanesi. Bunun haklı bir nedeni de var. Özellikle başrol paylaşan Leonardo DiCaprio ve Jennifer Lawrence’a eşlik eden isimlerin hepsi birer yıldız; Cate Blanchett, Meryl Streep, Jonah Hill, Timothée Chalamet… Film Dünya üzerine gelen bir gök taşını keşfeden iki bilim insanının çarpışmadan önce insanları uyarmak için verdiği çaba üzerine kurulmuş. Böylesine yıldız dolu bir kadrodan özensiz bir iş çıkacağını beklemek hata olur.
Dune
Dune, takip edenlerin bileceği pek çok otorite tarafından en iyi bilim kurgu serisi olarak kabul ediliyor. Son derece ilginç, çok katmanlı ve yaratıcı bir hikayesi bulunan bu kitap serisi şu ana kadar onlarca ülkede onlarca dile çevrildi ve dünyanın en çok okunan serilerinden biri oldu. Böylesine başarılı bir seri olunca sinemaya uyarlanması da gecikmemiş. Bu film kitabın ikinci defa sinemaya uyarlanması ve son derece başarılı bir yapım olmuş. Özellikle filmin atmosferinin kitabı çok başarılı şekilde yansıttığını söylemek gerek. Eleştirmenlerden tam not alan film izleyiciler tarafından da çok sevildi.
King Richard
Kral Richard: Yükselen Şampiyonlar, tenis kortlarında birer yıldız haline gelen Venus Williams ve Serena Williams’ın babaları Richard Williams’ın, profesyonel hayatı ve kızları ile olan ilişkisini konu ediyor. Son derece başarılı olan bu tenisçinin rekabet dolu dünyada zirveye giden yolculuğu izlediğiniz bu yapım son derece başarılı. Kızları için elinden geleni yapan babaları, bu süreç boyunca son derece sıkı çalışmış ve bu da bizlere azimin, istikrarın ve mücadelenin sonuca olan etkisi açık şekilde gösteriyor.
Licorice Pizza
1970’lerin San Fernando Vadisi’nde geçen bu hikaye son derece etkileyici bir yapıya sahip. Film eleştirmenleri ve izleyicileri ikiye bölmüş olsa da başarılı bir yapım olarak kabul ediliyor. Başarılı bir çocuk oyuncu olan lise öğrencisinin hayatına odaklanan bu yapım hikaye anlatımı ile ön plana çıkıyor. Yönetmenin son derece kaliteli bir iş çıkardığını belirtmek gerek. Konu olarak fazla ilgi çekici olmasa da film harika bir dönem uyarlaması ve gençliğin kendi içerisindeki çelişkilerini oldukça başarılı şekilde dile getiriyor.
Kabus Sokağı (Nightmare Alley)
Son yılların en başarılı gizem türü filmlerinden biri olan bu yapım, yıldız oyuncu kadrosu ile dikkat çekmesinin yanı sıra akıcı hikayesi ile de seyirciyi kendine bağlamayı başarıyor. Konuşma sanatını sinsice kullanan bir dolandırıcının kendinden bile tehlikeli olan bir kadın psikiyatr ile olan ilişkisini konu alan bu film final sahnesine kadar kafanızı kurcalıyor diyebiliriz. Özellikle türün sevenleri için mutlaka izlenmesi gereken yapımlardan biri olarak gösteriliyor. Yönetmen koltuğunda Guillermo del Toro’nun oturduğu bu yapımda, Cate Blanchett, Rooney Mara, Bradley Cooper gibi yıldız isimler yer alıyor.
The Power of the Dog
Altın Palmiye ödülüne layık görülmüş ilk kadın yönetmen olan Jane Campion, 12 yıllık uzun bir aranın ardından hayranlarına The Power of Dog ile geri döndü. Toplumun erkeklere biçtiği maskülen rol üzerine bir eleştiri getiren bu film son derece etkili bir hikayeye sahip. Benedict Cumberbatch, Kirsten Dunst ikilisinin hikayeyi alıp getirdiği bu filmde neredeyse tüm karakterlerin oyunculuk performansı görülmeye değer. Bir çiftlik işleten iki kardeşten birinin evlenmesi ile çiftlik ortamındaki iktidarın değişmesi karşısında huzursuz olan diğer kardeşin üzerinden ilerleyen hikaye bazı noktalarda gerçekten huzursuz edici olabilir.
tick, tick… BOOM!
Film, uzun zamandır iyi bir müzikal arayanlar için harika bir seyir zevki sunuyor diyebiliriz. Jonathan Larson’ın otobiyografik oyununun beyazperde uyarlaması olan “Tick Tick… Boom”, 1990’lı yılların New York’unda yaşayan ve müzikal besteler yapan Jon isimli bir adamın hikayesini konu ediniyor. Sahne sanatlarına büyük tutku beslemesine karşın yanlış kariyer seçimi yaptığını düşünmeye başlayan yazarın ikilimeni anlatan bu film son derece etkili. Yapım eleştirmenler tarafından beğenilmesinin yanı sıra izleyicilerden de tam not aldı diyebiliriz.
Batı Yakası’nın Hikâyesi (West Side Story)
Sinema tarihinin en başarılı müzikallerinden biri olan kabul edilen 1957 yapımı orijinal müzikalin yeniden uyarlaması olan bu film yıllar sonra bile seyirciyi yeniden etkilemeyi başarıyor. Hikaye herkes tarafından biliniyor olsa bile tıp Romeo ve Juliet de olduğu gibi bu destansı aşk herkese kendini yeniden izletmeyi başarıyor. İki rakip çetenin arasında filizlenen bir imkansız aşk öyküsü olan bu hikayede son derece masum bir şekilde başlayan bir aşkın araya giren engeller ile geçirdiği çetrefilli yolculuğu izliyoruz.
